'Atatürk Havalimanı terminalleri fuar alanı olacak'

`Atatürk Havalimanı terminalleri fuar alanı olacak`



Arslan, CNN Türk canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve önemli açıklamalarda bulundu.

İstanbul'a yapılan üçüncü havalimanının faaliyete geçmesiyle Atatürk Havalimanının durumunun ne olacağının sorulması üzerine Arslan, aynı uçuş koridorlarını kullanacakları için iki havalimanının aynı ayda hizmet vermelerinin imkansız olacağını, öte yandan 200 milyon yolcuya hizmet edecek bir havalimanı bulunduğunda diğerine ihtiyaç olmayacağını söyledi.

Bakan Arslan, şöyle konuştu:

"Daha önce de söylemiştim; Sayın Cumhurbaşkanımızla, Sayın Başbakanımızla yaptığımız konuşmalar kesinlikle buranın bir yapılaşmaya açılmaması, bu çok önemli, vatandaşımız bunu çok önemsiyor. Hiçbir şekilde yapılaşmaya açılmaması yönünde, İstanbul'a nefes aldıracak bir alan olarak düzenlenmesi, küçük uçakların, jetlerin uçabileceği, eğitim uçaklarının inebileceği bir yer olarak devam etmesi. Ancak daha da önemlisi, çok sayıda terminalimiz var, bu terminallerin özellikle fuar merkezleri olarak ülkemize hizmet etmesini istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki; dünyanın birçok ülkesinde, birçok büyük kentinde ekonomiyi ayakta tutan fuar merkezleri, dünya çapında fuarlar yaparsanız bunlar ekonomik olarak ülkeye çok ciddi girdi sağlıyorlar. İnsanlar fuar organizasyondan dolayı geliyor, gelir elde ediyorsunuz; bu birincisi. İkincisi de; oraya gelen dünya çapındaki bütün ticaret erbapları ülkenizdeki potansiyel veya mevcut ticaret erbabıyla orada yüz yüze görüşüyorlar, ticari bağlantılar kuruyorlar, yatırımlar yapıyorlar, ürünleri buradan dünyaya pazarlayabilecek bir ortam oluşturuyorlar. Dolayısıyla fuar merkezi olarak hizmet etmesini öngörüyoruz mevcut yapıların, bu da ülkemize ilave bir katma değer oluşturacak; bunu net bir şekilde ifade etmekte fayda var."

"Nasıl Almanya dünyanın konferans ve fuarcılıkta en çok para kazanan ülkesiyse, Türkiye’yi de bu alanda rekabete açıyorsunuz ve burada büyük, bunlarla rekabet edebilecek bir fuarcılık merkezi kurulacak değil mi? Ama içinde AVM’leri olan, konutları olan bir yapılaşmaya gidilmeyecek; doğru mu anlıyorum?" sorusuna Arslan, "Kesinlikle Sayın Cumhurbaşkanımızın da, Sayın Başbakanımızın da talimatları bu yönde, bizim de çalışmalarımız da bu yönde. Büyükşehir Belediyemizle yaptığımız görüşmeler ve istişareler de bu yönde, herhangi bir şekilde imara açılıp buralarda alışveriş merkezleri veya konutlar yapılması söz konusu değil. Sayın Cumhurbaşkanımızın İstanbul’a olan hassasiyetini herkes biliyor, dolayısıyla buranın özelikle İstanbul’a nefes aldıracak bir alan olmasıyla ilgili irade o konuda tam, bir tereddüt yok." yanıtını verdi.

"(Wikipedia) 'DEAŞ’ın destekleyicisi gösteren yanlış bilgileri lütfen kaldırın' dedik"

Bakan Arslan, Wikipedia'nın erişim engelinin anımsatılarak değerlendirmelerinin sorulması üzerine, şu değerlendirmede bulundu:

"Wikipedia’da ne yazık ki ülkemizle ilgili, ülkemizi dünyada yanlış tanıtacak, yanlış algılara sebep olabilecek o kadar çok yayın vardı ki, 'bunları lütfen kaldırın, lütfen düzeltin' dedik. Hatta biliyorsunuz, editörler girip kendileri düzeltebiliyorlar ve Türkiye'deki editörleri yasakladılar ki bu hatalı bilgileri düzeltme şansları olmasın. Böyle olunca da onlara dedik ki, 'lütfen bunu yapmayın.' Şimdi de görüşmelerimizi devam ettiriyoruz, biz de açık olsun, biz de insanımız bu hizmetten yararlansın istiyoruz ve onlara ısrarla diyoruz ki, 'Türkiye’yi yanlış tanıtacak, Ulu Önder Atatürk olmak üzere, dini hassasiyetimiz başta olmak üzere ve DEAŞ’la ölümü pahasına, şehit vermek pahasına bu kadar mücadele eden bir ülkeyi DEAŞ’ın destekleyicisi gibi gösteren yanlış bilgileri lütfen kaldırın' dedik, düzeltin dedik, yapmadılar bunu, şimdi de söylediğimiz bu. 'Bu tip hatalı bilgileri lütfen düzeltin.' Tabi ki faydaları var, tabi ki insanlarımızın alışkanlıkları var, insanlarımız bundan yararlansın. Hala bu görüşmeleri devam ettiriyoruz. Yasakçı zihniyetimiz yok, sadece diyoruz ki, yanlışı düzeltin ve devam edin."

Ahmet Arslan, Kanal İstanbul'a ilişkin çok ciddi çalışma yaptıklarının altını çizerek, "Bu çalışmayla ilgili daha da ayrıntılandırılması, bilimsel çalışmaların yapılması, sondajların, jeotekniklerin ve  jeofizik çalışmalarının da yapılmasıyla ilgili ihaleye esas dosyayı da hazırlayacak etüt proje ihalemizi yaptık, müellifi belirledik. Onlar şimdi ilave sondajla da dahil her türlü ayrıntıyı çalışacak ve dolayısıyla güzergah geçişini de netleştirecek çalışmamızla ilgili etüt ihale proje ihalemizi yaptık, müellifi belirledik. Kanal İstanbul elbette ki yapılacak, ona şüphe yok." açıklamasını yaptı.

"Milli e-posta 2018 sonuna kadar tamamlanacak"

Milli e-posta sistemine yönelik bir soruyu yanıtlarken de Arslan, tamamen milli ve yerli bir e-posta sistemi geliştirdiklerini bildirdi. Arslan, şöyle devam etti:

"Yerli ve milli e-posta sistemini 2018 sonuna kadar çalışmasını bitirip bütün kamu kurum ve kuruluşlarının bu milli ve yerli e-posta sistemini kullanmasını sağlamış olacağız. Bunu sadece kamu kurumları değil, tabi insanlarımız da kullanabilecek, ama kamu kurumlarında bunu zorunlu hale getireceğiz. Böylece bilgimiz dışarıya çıkmadan çok daha güvenilir bir şekilde ve çok daha emniyetli bir şekilde Türkiye içerisinde hedef pazara hedef noktaya, hedef kişiye erişmiş olacak. Ayrıca, bundan kaynaklı çok ciddi paralar ödeniyor, bu anlamda da çok ciddi tasarruflar sağlamış olacağız. Bu, ülkemiz için bu sektörde yapacağımız bence çok önemli bir iş olacak." 

Arslan, sisteme daha sonra bir isim bulunacağını anlatarak, bunun için bir anket veya yarışma gibi bir usul de izlenebileceğini ancak önemli olanın böyle bir fonksiyonun ülke içerisinde yerine getirilmiş olması ve bilginin dışarıya çıkmadan güvenlikli bir şekilde içeride kalması olduğunu söyledi. Bakan Arslan, şunları kaydetti:

"Sonuçta bu işi yapan firmalar da belli bir güvenliği sağlamak zorunda ki insanlar orayı tercih edebilsin, o uzantıları tercih edebilsin. Ama yine de yüzde 100 biz eminiz, o bilgi başka yerlere gitmiyor diyemeyiz. İşte onun için de bilginin dışarıdan gidip dolaşmadan içeride gezdiği bir platform çok önemli, inşallah onu da böylece sağlamış olacağız. O konuda şüpheniz olmasın. Nedenini de söyleyeyim; özellikle siber güvenlik alanında son dönemlerde çok önemli ve çok ciddi sayıda saldırı oluyor. Dünyayla kıyaslarsanız Türkiye bu konuda çok ciddi mesafe kat etti. Siber güvenlikten ya hiç etkilenmiyor ya da çok az etkilenip atlatıyor. Türk mühendisleri yapıyor, gerek kamu, gerek özel sektör birlikte bu işlemleri yürütüyoruz ve biz birbirimizin tamamlayıcısı olarak bakıyoruz bu işe. Sadece kamuya bırakmak da yanlış, sadece özel sektöre bırakmak da yanlış. Ama önemli olan, bu kabiliyetleri bir potada toplayıp buradan çok önemli bir sonuç çıkartmaktır ki, bu konuda ciddi mesafeler aldık, almaya da devam ediyoruz."