Bakan Arslan TGRT’de Canlı Yayın Konuğu Oldu

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan “Neler Oluyor” programına konuk oldu. TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın sorularını cevaplayan Arslan, Türkiye’nin ulaştırma proje ve politikalarını anlattı. Bakan Arslan, Osmangazi Köprüsü’nün zarar ettiği iddialarına cevap verdi. Osmangazi Köprüsü’nün sadece körfezi 2 saatten 4 dakikaya indiren bir proje olmadığına dikkat çeken Arslan, “İstanbul’dan başlayarak İzmir’e kadar, oradaki 7-8 ilin, 30 milyon insanın yaşadığı coğrafyada ticaretin ve ekonominin büyümesi, ülkeye katma değer oluşturması ve bu katma değerden de 79 milyon insanın yararlanacağı bir projedir. Bu proje 4 etaplıdır, 2017 sonunda bitecek. Biz henüz 58 km’lik kısmını aştık. Beklediğimiz günlük ortalama 15 ile 20 bin araç geçişiydi, şuan ücretliyken ortalama 20 bin araç geçiyor, projenin diğer etapları bittikçe 40 bine gelecektir. Köprünün geçiş garantisi günlük 40 bindir ama yıllık ortalamadan gidilecektir. Bizim de beklentimiz 15 binden başlayarak proje ilerledikçe 40 bine çıkmasıydı” diye konuştu.

 

“Cumhurbaşkanımız darbe girişiminde televizyonlara 4,5 G ile bağlandı”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın FETÖ darbe girişiminin yaşandığı gece televizyon ekranlarına 4,5 G teknolojisiyle bağlandığını hatırlatan Arslan, “15 Temmuz darbe girişiminin bastırılması her kurum açısından önemlidir. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın televizyonlara bağlanmasının yolu 4,5 G’ydi. 4,5 G olmasaydı o yayınlar olmayacaktı. Bu yüzden 5 G’yi de çok önemsiyoruz, 5G ile ilgili bütün kurumlarımızla çalışmalarımızı çok hızlı şekilde yapıyoruz. 5G’nin geliştiricisiyiz, Korelilerle çalışıyoruz ve ilk olacağız. Türksat uydularıyla ilgili de çok hızlı bir çalışma yürütülüyor. Biz 2 uyduyu da hayata geçireceğiz” ifadelerini kullandı.

 

“Türkiye üzerinden Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlamamız lazım”

Bakan Arslan, ulaştırma alanında yapılan projelerin sadece bulundukları bölgeye değil, ülke geneline hizmet ettiğini söyledi. Türkiye’nin Asya ile Avrupa, Balkanlar ile Kafkaslar, Kafkaslar ile Ortadoğu arasında köprü konumunda olduğunu hatırlatan Arslan, köprü olmanın yeterli olmadığını, Türkiye’nin coğrafi konumundan faydalanmak için projeler geliştirmesi gerektiğinin altını çizdi. Türkiye’nin 1 buçuk milyar insanın uçakla 3 saatte erişebildiği bir coğrafyada olduğunu, bu coğrafyada 31 trilyon dolarlık bir ticaret hacminin söz konusu olduğunu vurgulayan Arslan, “Siz bu pozisyonunuzdan yararlanmıyorsanız, coğrafi konumunuzun çok bir önemi yok. Türkiye’nin kuzeyinden Rusya üzerinden Avrupa ile Asya’yı bağlayan bir kuzey koridor var. Bir de Hazar’ın üzerinden ta Afrika’yı dolaşan bir güney koridor var. Biz ise bu iki koridorun arasında orta koridor dediğimiz Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan koridor üzerindeyiz. Bu coğrafyadaki sadece taşımayla ilgili yıllık yaklaşık ticaret hacmi 75 milyar dolar. Bu, neredeyse Türkiye’nin yıllık bütçesinin yarısı kadar. Bu 75 milyar dolardan, az önceki 31 trilyon dolarlık ticaret hacminden yararlanmak için ulaştırma koridorlarını Türkiye üzerinden geçireceksiniz. Biz eğer Asya ile Avrupa arasında köprü konumundaysak, bu coğrafyada böyle bir ticaret hacmi söz konusuysa, işte orta koridoru anlamlı hale getirmemiz lazım. Türkiye üzerinden Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlamamız lazım. Karayoluyla, demiryoluyla, havayoluyla, deniz yoluyla bu köprü konumundan faydalanmamız lazım. Tren Türkiye üzerinden geçti bir para, TIR Türkiye üzerinden geçti bir para… Bu insanlar geçerken masraf ediyorlar, alışveriş yapıyorlar. Yükler limandan geçti bir para, uçak üstümüzden geçti para, havalimanınıza indi para… Böyle bir ana koridorun üzerindeyseniz, bunun etrafındaki ticaretin şekillenmesi, ekonominin büyümesi de buna bağlı olarak ülkenizi güçlendiriyor. Siz Avrupa’nın herhangi bir ülkesindeki ticaret erbabını Türkiye üzerindeki ulaştırma koridoruna mahkum ederseniz, ulaştırma koridoru onu Orta Asya’ya götürüyorsa, ülkeler arasındaki rekabette onların ticaret erbabı o zaman sizin ülkenizi savunuyor. Kendi idarecilerine diyor ki ‘Türkiye’de huzur lazım.’ Sizin istikrarınız, o ülkenin ticaret erbapları için de önemli” değerlendirmelerinde bulundu.

 

“Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinden de ikinci bir raylı sistem yapıyoruz”

Türkiye’deki bütün büyük ulaştırma projelerinin birinci önceliğinin Türkiye’nin ulaştırma koridoru olarak özellikle coğrafi anlamdaki köprülüğünden yararlanması, dünyadaki ticaret ve taşıma pastasından büyük pay alması olduğunu dile getiren Arslan, “Eğer İpek Demir Yolu’nu Asya’dan Avrupa’ya kesintisiz hale getirecekseniz önce Marmaray’ı bitirmemiz gerekiyordu, Marmaray bitti. Diğer eksik halkası olan Kars’tan Ahılkelek’e kadar olan halkanın tamamlanmasıydı, Bakü Tiflis Kars bu halkayı tamamlıyor ve bu sene sonunda bitirmeyi planlıyoruz. Kars’la beraber Türkiye’nin birçok yerinde lojistik merkezi yapıyoruz. Demiryolu olmazsa olmazımız. Demir ağlarla örmeye devam etmemiz gerekiyor. Marmaray’ın dışında Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinden de ikinci bir raylı sistem yapıyoruz ki, Avrupa’ya giden transit yüklerin kesintisiz hale gelmesi, ayrıca bu koridoru Suriye, Irak’a da uzatacak diğer parçalarını da yapıyoruz, ağı sadece Doğu Batı eksenli yapmıyoruz” şeklinde konuştu.

 

Karayolu projeleri

“Karayoluyla ilgili de doğu batı eksenli ana koridorların dışında, kuzey güney eksenli koridorlar da yapıyoruz” diyen Arslan, şöyle devam etti:

“Karadeniz’i Akdeniz’e, Suriye’ye, Irak’a daha ekonomik bağlayabilelim, ana koridorları da kesintisiz hale getirelim ki Asya ile Avrupa arasındaki yükler bizim üzerimizden gitsin. 18 tane kuzey güney koridoru yapıyoruz. Edirne’den başlayarak Karedeniz’den Akdeniz’e, en son Rize’den, Artvin’den, Ardahan, Kars, Iğdır üzerinden Irak’a, İran’a inecek 18. koridoru yapıyoruz, ülkenin hepsini koridorlarla örüyoruz. Bu koridorları anlamlı kılacak şeyler neler? İstanbul’dan İzmir’e gidecek otoyol ve bunun içindeki Osmangazi Köprüsü. Bu koridoru anlamlı hale getirecek ikinci proje Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve onun bağlantısındaki otoyollar. Bunu daha da anlamlı hale getirecek olan 1915 Çanakkale Köprüsü’nün yapılması; ki şuan hazırlıklarını yapıyoruz, inşallah bu sene ihalesini yapacağız. Yavuz Sultan Selim’i bu ayın 26’sında inşallah açacağız. Bütün bu projeler Marmaray’ın etrafındaki ringi tamamlayacak. O coğrafyada yaklaşık 30 milyon insan var, 30 milyon insanın hayatını değiştirecek. Bu projelerin tamamlanması, Avrupa’dan gelen yüklerin Çanakkale Köprüsü ile Ege’ye, Doğu Orta Anadolu’nun batısına ve Batı Akdeniz’e kesintisiz inmesi demek, İstanbul’a ilave bir yük getirmeden, bu yüklerin Anadolu’ya dağılması demek.”

 

“3. havalimanı dünyanın en büyük havalimanı olacak”

Yapımı devam eden 3. havalimanı projesiyle ilgili bilgiler veren Arslan, “3. havalimanı dünyanın en büyük havalimanı olacak. 3. havalimanı 2018’in ilk çeyreğinde bitecek. Şuan 16 bin kişi çalışıyor, önümüzdeki yıl 30 bin kişi çalışacak. Başlangıçta 90 milyon, uzun vadede yılda 200 milyon yolcu taşıyacak. Biz şuan Türkiye’de bütün havalimanlarında yılda 182 milyon yolcuya hizmet veriyoruz” dedi.

 

“Dünya, Türkiye’nin ticaretteki rolünden rahatsız oldu”

Bütün ulaştırma koridorlarının tamamlanmasıyla Türkiye’nin dünyadaki ulaştırma pastasından önemli bir pay alacağını vurgulayan Arslan, özellikle Avrupa ülkelerinin Türkiye’deki projeleri niye engellemeye çalıştığı yönündeki soruya cevap verdi. Türkiye’nin önemli atılımlar yaptığında önüne engeller çıkarılmaya çalışıldığını, buna rağmen Türkiye’nin hedefleri doğrultusunda hızla ilerlediğini kaydeden Arslan, “Bütün ulaştırma koridorları Türkiye’yi Avrupa ile Asya arasında bir köprü haline getirince, dünyadaki ticaretin ve taşımacılığın pastalarını paylaşanlar, bir baktılar ki yeni bir paydaş çıktı. ‘Ne güzel pastayı paylaşıyorduk, Türkiye çıktı bize paydaş oldu. Recep Tayyip Erdoğan yüzünden.’ Çıktı 14 yıldır, vatandaşının desteğini alıyor. ‘Ben milletimin hizmetindeyim, hizmetkarıyım’ diyor ve Türkiye’yi boydan boya bütün bu ulaştırma koridorlarıyla donatıyor, büyük projeler yapıyor. Bunlarla birlikte hem insanının refahını yükseltiyor, hem taşımacılık anlamında kolaylık sağlıyor. İşte dünya bundan rahatsız oluyor. Alışmışlar Amerika’daki uçak gelsin Almanya’ya insin, oradan Uzak Doğu’ya, Afrika’ya gitsin. Şimdi Türkiye ‘hayır’ diyor. Dünyadaki pastadan pay almak çok önemli. Geçmişte sadece Orta Asya’dan ve Avrupa’dan batıya doğru bir ticaret hacmi vardı, şimdi bu terse döndü. Öyle olunca Türkiye’nin konumu daha da önemli hale geldi, Türkiye bu büyük pastadan pay almaya başladı. Dış güçler bunun için Recep Tayyip Erdoğan’ı istemiyor, dış güçler bunun için Binali Yıldırım’ı istemiyor, dış güçler bunun için 2023, 2053, 2071 hedefleri ortaya koyan Türkiye’yi istemiyor. Türkiye geçmişte kabuğuna çekilmişti, birileri bize bir rol biçiyordu, biz de o role göre ortada top gezdiriyorduk . Şimdi ‘coğrafyadaki rolümüzü biz belirleyeceğiz’ diyoruz. Ben rolümü belirleyince, ben ülkemi dünyadaki pastadan pay alır hale getirince, dünyanın ticaretini kendime mahkum hale getirince, sözüm elbette ki daha çok geçecek” ifadelerini kullandı.

 

“İçimizdeki hainler, dış güçlerin o büyük oyununun paydaşları oldu”

Türkiye’nin içindeki bazı maşaların, dış güçlerin oyununa bilerek yada bilmeden paydaş olduğunu belirten Bakan Arslan, “Gezi olayları, 17-25 Aralık olaylarında insanlar Osmangazi Köprüsü’ne, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne, 3. Havalimanı’na, Kanal İstanbul’a sahip çıktılar. Bunlar ülkenin ekonomisini geliştirecek, ülkeye katma değer sağlayacak projeler. Ne yazık ki, içimizdeki hainler, içimizdeki maşalar, dış güçlerin o büyük oyununun farkında olarak veya olmayarak paydaşları oldular. Bir kısım yanılan insan farkında olmadan paydaşı oldu ama bir kısım insanın hainliği 15 Temmuz’da tescillendi. 17-25 Aralık’ta anlattığımız zaman insanlar anlamıyorlardı ama 1 Temmuz’daki hainlikle anladılar ki, bunlar dış güçlerin, batının maşası olmak konusunda Türkiye’nin yolunu nerede keseceklerse orada kesmek istiyorlar. Recep Tayyip Erdoğan’ın yolunu kesmek istiyorsun ama 79 milyonun yolunu kesiyorsun” diye konuştu.

 

Kanal İstanbul Projesi

Bakan Arslan, Kanal İstanbul projesinin neden geciktiği sorusuna şu cevabı verdi:

“Darbe girişimi oldu diye, birileri hainlik yaptı diye durmuyoruz, ülkemiz reformlar yapmaya devam ediyor. Projeleri de yapmak adına bütün çalışma arkadaşlarım gecesini gündüzüne katıyor. Kanal İstanbul’la ilgili birçok alternatif çalıştık, şuan son aşamaya geldi. ‘Acaba şu alternatif , bundan daha iyi olur muydu’ dememek adına, bütün alternatifleri en ince ayrıntısına kadar çalışalım istiyoruz. Kanal İstanbul’da yapım sürecini hangi finansal yöntemle yapacağız diye tartışıyoruz; çünkü artık Türkiye’deki finansal yöntemler dünyaya örnek olmaya başladı. Türkiye’nin yap işlet devret modeli Amerika’da Harvard Üniversitesi’nde doktora dersi olarak okutuluyor. Biz yeni finansal yöntemler geliştirerek çok daha farklı şekilde yapacağız ki insanımıza o kadar güzel bir projeyi kazandıralım.”

 

Marmaray ile Avrasya’yı birleştiren 3 katlı tünel yapılacak

Bakan Arslan, Çanakkale 1915 Köprüsü’nün ihalesinin bu sene yapılacağını kaydetti. 15 Temmuz’da darbe girişimi olmasına rağmen, 17 Temmuz’da Filyos Limanı’nın yer tesliminin yapıldığını aktaran Arslan, projenin eski parayla 537 milyonluk bir proje olduğuna dikkat çekti. Rize Artvin Havalimanı’nın dünyada denize kurulacak ikinci havalimanı olduğunu ifade eden Arslan, yapım ihalesi sürecinin başlatıldığını, 8 Eylül’de tekliflerin alınacağını dile getirdi. Avrasya Tüneli’nin 20 Aralık’ta açılacağını hatırlatan Arslan, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ile Fatih Sultan Mehmet Köprüsü arasında bir yerde Marmaray ile Avrasya’yı birleştiren 3 katlı yeni bir tünel yapılacağını müjdeledi. 3 katlı tünelden hem trenlerin, hem otomobillerin geçeceğini kaydeden Arslan, tünelin günde 6 buçuk milyon yolcuya hitap edecek bir hinterlandı olduğunu vurguladı. Arslan, tünelin uygulama projesinin 10 Ağustos’ta olacağını, aynı gün mali tekliflerin alınacağını dile getirdi.

Bakan Arslan, Halkalı’dan Edirne’ye olan yüksek hızlı trenin bu sene ihalesi olacağını belirtti. Sivas’a kadar yüksek hızlı tren inşaatının devam ettiğini hatırlatan Arslan, Sivas-Erzincan hattının ihale sürecinin hazırlandığına dikkat çekti. Erzincan- Erzurum-Kars’ın uygulama projelerinin revize edildiğini vurgulayan Arslan, Türkiye’nin her yerini bütün ulaştırma türleriyle örmek istediklerini söyledi.

 

Sürat Demir Yolu Projesi

Sürat Demir Yolu Projesi’nin diğer yüksek hızlı tren projelerinin tamamlanmasının ardından başlayacağını dile getiren Arslan, “Sürat Demir Yolu dediğimiz 350 km hızla gidecek bir demir yolundan bahsediyoruz. Bu bir gerekliliktir. Ankara İstanbul yüksek hızlı tren doğu batı aksı bittiğinde, Konya üzerinden karaman, Mersin, Adana; Afyon üzerinden İzmir, Afyon üzerinden Antalya, bütün bu hatlar birlikte yüksek hızlı tren olup, Ankara Eskişehir İstanbul’a yüklendiğinde, bu hat artık burayı kaldırmayacak. Bura kaldırmayınca bize İstanbul Ankara arası direkt ve daha hızlı bir hat lazım olacak. Dolayısıyla bu hemen 1-2 yıllık bir proje değil. Ama kesinlikle yapılacak bir projedir” diye konuştu.