'Bakanlık ve bağlı kuruluşların bütçesi 28 milyar 442 milyon lira'

`Bakanlık ve bağlı kuruluşların bütçesi 28 milyar 442 milyon lira`



Arslan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı sunumda, birçok yapısal reform yapıldığına dikkati çekerek, dünyadaki büyük krizlerden ve komşu ülkelerin istikrarsızlıkla mücadelesinden minimum seviyede etkilenmeye ve ulaştırma, erişim konusunda hizmetleri kesintisiz yürütmeye çalıştıklarını söyledi.

Ulaştırma yatırımlarının, diğer sektörler için önemli olduğuna işaret eden Arslan, 15 Temmuz sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yatırımların ertelenmemesi talimatıyla hiçbir işin durmadığını, rehavete kapılmadıklarını, kaos isteyenlere, hizmet hızının düşeceğini zannedenlere inat, ülke olarak işlerini bir an önce yapma ve bitirme konusunda olağanüstü gayret sarf ettiklerini vurguladı.

Diğer sektörlerin kaldıracı olan ulaştırma ve diğer çalışmalarla Türkiye'deki büyüme hızının yüzde 5'nin, yani uluslararası piyasa beklentilerinin çok üzerinde gerçekleştiğini belirten Arslan, 15 yıldır ülkenin ulaşımı, iletişimi ve bunun altyapısını gerçekleştirmek için muazzam bir çalışma ve dönüşüm yaşandığını aktardı.

Dünyada 1870-1914 arasında yaşanan iki küresel bütünleşme dalgasının olduğuna işaret eden Arslan, birincisinin ulaşım teknolojilerindeki gelişmelerle aşıldığını ve değişimin sağlandığını, 1980'den sonra da küresel dalgada iletişim teknolojilerinin sektörü ve gelişmeleri çok etkilediğini ifade etti.

Bu iki hizmet sahasındaki gelişmelerin, dünyadaki ekonomik ve sosyal anlamda bugün son şeklini alan ulaşıma, erişime ve diğer sektörlere etki ettiğini vurgulayan Arslan, "Yerli ve milli üretimden söz ediyorsak, bunda gerçekleştirilen ulaşım ve iletişim altyapı yatırımlarının rolünün büyük olduğunu ifade etmek isterim. Yapılan her iş, şimdiye değil, geleceğe de hizmet ediyor." diye konuştu.

"Bakanlık ve bağlı kuruluşların bütçesi 28 milyar 442 milyon lira"

Arslan, 2003-2017 yılları arasında ulaştırma ve haberleşme alanında bugünkü fiyatlarla 362 milyar lira harcandığını belirterek, denizcilikte regülasyonlarla sektörün önü açıldığı için burada özel sektörün yatırım yaptığını, buradaki yatırımın da yaklaşık 30 milyar lira olduğunu bildirdi.

Kamu-özel iş birliğinin bu yatırımlardaki payının yaklaşık 100 milyar lira olduğunu anlatan Arslan, şöyle devam etti:

"Şu ana kadar gerçekleşen kısmı ise 53 milyar lira, 46 milyar liralık kısmı devam ediyor. Fiilen üzerinde çalıştığımız 505 projemiz var. Büyük projeler, parçalardan oluşuyor. 3 bin 335 toplam proje var. Bunlarda şu ana kadar 139 milyar lira harcandı, 182 milyar liralık projelerde çalışmaya devam edeceğiz. Bu seneki Bakanlık, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığının bütçesi 2018 için 28 milyar 442 milyon lira. Artış oranı yüzde 14. KİT'leri de dikkate alırsak bütün bakanlığın, ilgili, ilişkili ve bağlı kuruluşlarının yatırım bütçesi 28 milyar 794 milyon lira, diğerleri de dahil olmak üzere 54 milyar lira. Bakanlık bütçesinde gözüküp daha sonra SHGM, Karayollarına aktarılan bütçeler var, geçmişte tekrar oluyordu, mükerrer olmasın diye bakanlık bütçesinde göstermedik. Diğer ilgili kurumların bütçesinde gösterdik. En yüksek artış oranı yüzde 49 ile demiryolu sektöründe."

Ulaşım ve iletişim yatırımlarının ekonomik ve sosyal etkilerine ilişkin çalışma yaptıklarını dile getiren Arslan, sektör bazında bakıldığında deflatörden değil de o yıl yapılan yatırımı, bu seneki döviz kurundan hesaplanırsa karayolları sektöründe 76 milyar dolar, demiryollarında 22 milyar dolar, havayolu sektöründe 9 milyar dolar, denizcilik sektöründe özel sektörün tersane ve limanlar dahil hesaplanırsa 30 milyar dolarlık, haberleşme sektöründe yapılan düzenlemeler çerçevesinde 35 milyar dolar ile yeni ve yerli uydular, telekom altyapısının geliştirilmesi, e-Devlet Kapısı, PTT'nin modernize edilmesi, postacılık ve yeni faaliyet alanları da dahil 144 milyar dolarlık yatırım yapıldığını kaydetti.

Ulaştırma ve haberleşme yatırımlarının doğrudan ve dolaylı olarak etkilediği sektörlere bakıldığında deniz, karayolu ve havayolu taşımacılığı, depolama, lojistik, telekomünikasyon ve posta sektörünün birincil olarak direkt etkilendiğine dikkati çeken Arslan, bunların GSYİH içindeki payının yüzde 12, dolaylı olarak etkilenen inşaat, motorlu taşıtlar, turizm gibi sektörlerin payının ise yüzde 24 olduğunu bildirdi.

Uluslararası kuruluşların direkt ve dolaylı olarak etkilenen sektörleri belli kabuller çerçevesinde ele aldıklarını anlatan Arslan, şöyle konuştu:

"Biz de oradan yola çıkarak ele aldığımızda direkt sektörlerin yüzde 12, dolaylı sektörlerin yüzde 24 olmak üzere GSYİH içinden yaklaşık yüzde 36'sını oluşturduğunu görüyoruz. Özellikle OECD verileri bulunan GSYİH sıralamasında en üstte yer alan 15 ülke dikkate alındığında Türkiye, GSYİH'nın binde 4'üyle 14. sıradayken, bugün yüzde 1'iyle 7. sırada. Ancak bakanlık verileriyle kayıtlara giren veriler arasında tutarsızlık var. Bizim harcamalarımız çok daha yüksekken yıllık 13,4 milyar dolarken bu çok daha düşük gözüküyor. O rakamı dikkate alırsanız ilk üç arasına girecek. Yani GSYİH'dan yüzde 1,6 pay ayıran ülke durumundayız. Yatırımların, faaliyet dönemindeki etkileri var. Yatırım rakamları dikkate alındığında, GSYİH'nın yüzde 3'ü, 2003-2016 arasında yatırım ve faaliyet dönemlerindeki etkilerini dikkate aldığımızda toplam 286 milyar dolarlık etkisi var. Yatırımların istihdama etkisine bakıldığında yıllık ortalama 639 bin kişi etkisi var. 2016 için bu rakam 966 bin kişi ve 2,7 milyar dolarlık SGK primi buradan kaynaklı ödenmiş."

Arslan, 144 milyar dolarlık ulaştırma ve haberleşme altyapı yatırımların yıllık olarak tasarruf miktarının 11 milyar dolar olduğuna açıklayarak, "1,4 milyar saat zaman tasarrufunun parasal değeri 2,7 milyar dolar. Araç işletme giderlerinde 1,1 milyar litre yakıttan tasarruf yaklaşık 1,4 milyar dolar, 2,5 milyar dolar da araç bakımından kaynaklı tasarruf bulunuyor." dedi.

"Her yıl 9 bin kişinin hayatı kurtuldu"

Artan trafik hacmine rağmen her yıl 9 bin kişinin hayatının kurtulduğunu belirten Arslan, uluslararası kuruluşların ülkedeki ortalama yaş, kazalarda hayatını kaybedenlerin ortalama yaşı, aradaki farkı çalışma işgücü olarak hesaplandığında kişi başına 370 bin dolar hesaplandığını, buradan kaynaklı da 3,9 milyar dolarlık kazanımın olduğunu söyledi.

Karbondioksit salınımının azalmasından dolayı tasarrufların bulunduğunu ifade eden Arslan, kamu işlemlerinin elektronik ortamda hızlı yapılması dolayısıyla kamu işlemlerinde seyahat ve konaklama masraflarındaki tasarrufun 420 milyon dolar, kamu işlemlerinde personelin üretkenliğinin artması dolayısıyla tasarrufun 758 milyon dolar, e-Devlet başta olmak üzere birçok işlemin elektronik ortamda gerçekleşmesiyle yaklaşık 3 bin ton kağıt tasarrufunun sağlandığını, bunun da 50 bin ağaç yani 20 hektar orman alanının kesilmemesi anlamına geldiğini kaydetti.

"Sosyal sorumluluk projelerine 2,9 milyar lira harcandı"

Sosyal amaçlı proje çalışmaları hakkında da bilgi veren Arslan, Wimax, FATİH, kırsaldaki köylere GSM altyapısının kurulması, baz istasyonu kurulması, bilgi teknoloji sınıfları kurulması gibi sosyal sorumluluk projelerine bugüne kadar 2,9 milyar lira harcadıklarını söyledi.

Projeleri yaparken yaklaşık 4 saatlik uçuşla 1 milyar 540 milyon insanın yaşadığı ülkelere eriştiklerini dile getiren Arslan, "Buradaki GSYİH 35,7 trilyon dolar. Bu ülkelerdeki ticaret hacmi de 6,8 trilyon dolar. Bizim amacımız bu ticaret hacminden daha fazla yararlanmak ve uluslararası koridorları tamamlayarak taşımacılıktan pay almak." ifadelerini kullandı. 

Arslan, ulaştırmadan lojistiğe dönmek için çalışmalar yaptıklarını belirterek, 2016 Lojistik Performans Endeksi'nde 160 ülke içinde 34. sırada olan Türkiye'nin, en az 15'e çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti.

Türkiye'nin Asya ile Avrupa, Rusya ile Afrika bölgesel yük taşımacılığının merkezinde olduğuna işaret eden Arslan, lojistik merkezlerinin, bölgedeki taşımacılıktan kaynaklı 2 trilyon dolar olan ticaret hacminden yeteri kadar pay alınması dolayısıyla önemli olduğunu vurguladı.

Yük merkezleri ve limanları, demiryollarıyla ana koridorlara bağlamayı çok önemsediklerini ifade eden Arslan, "279 yük merkezi, toplam 389 kilometre uzunluğunda demiryolu yaparak 33 iltisak hakkı ile birbirine bağlamış olacağız. Böylece ilave yıllık 45 milyon ton yük taşıma kapasitesi oluşturacağız. Bu ülkemiz açısından çok önemli bir rakam. 10 adedinde çalışmamız devam ediyor, 41'i yatırım programına alınmak üzere çalışmalar sürüyor." değerlendirmesinde bulundu.

"SGS ile trafikte yüzde 30'luk rahatlama oldu"

Arslan, yol güvenliği için önemli olan Serbest Geçiş Sistemi (SGS) ile gişelerin kalkmasıyla trafikte yüzde 30'luk rahatlama olduğunu belirterek, trafik güvenliğine ilişkin yaptıkları çalışmaları anlattı.

İstanbul Yeni Havalimanı inşaatında yüzde 70 ilerleme sağlandığını belirten Arslan, havalimanının birinci etabının 29 Ekim 2018'de açılacağını anımsattı.

Kanal İstanbul Projesi ile ilgili birçok güzergahta çalışıldığını ifade eden Arslan, projenin kesitini kesinleştirip, buna bağlı olarak finans modeliyle ihale sürecine başlayacaklarını kaydetti.

“Türk sahipli deniz ticaret filosunun güçlendi”

Denizcilik sektöründe Türk sahipli deniz ticaret filosunun güçlendiğini belirten Arslan, limanlarda elleçlenen yük miktarının 190 milyon tondan bu yılsonu itibarıyla 449 milyon tona ulaşmasını hedeflediklerini ifade etti.

Arslan, lojistik bağımsızlığı artıran yurt dışı bağlantılı ro-ro taşımacılığında yılsonu beklentisinin 469 bin adet olduğuna işaret ederek, kabotajda taşınan yolcu sayısının 2003-2016 yıllarında yüzde 48 artışla, 148 milyona yükseldiğini, elleçlenen yük miktarının da yüzde 82 artışla, 53 milyon ton olduğunu kaydetti.

Yapımı devam eden limanlara ilişkin çalışmalara değinen Arslan, Çandarlı Limanı'nda alt yapısının tamamlandığını, üst yapısını ise konteyner piyasasındaki uluslararası daralma nedeniyle farklı ve kombine alanlara hizmet edecek şekilde değiştirdiklerini, Çandarlı Endüstriyel Bölgesi'ni de kurarak, fayda sağlayacak şekilde çalışma yaptıklarını anlattı.

Arslan, 8 bin 500 olan yat bağlama kapasitesini 18 bin 545'e çıkardıklarını vurgulayarak, gemi ve uçakların izlenmesinin çok önemli olduğunu, gemi trafiğini izlemeye yönelik birçok çalışmalarının bulunduğunu, boğaz geçişlerindeki tehlikelerin bertaraf edilmesi adına anlık takip gerçekleştirdiklerini belirtti.

Yerli ve milli üretimi desteklediklerini vurgulayan Arslan, şöyle konuştu:

"Kırsalda GSM hizmeti alamayan 500 nüfusun altındaki köylere hizmet götürürken, yüzde 30 ULAK kullanma zorunluluğu getirdik. Testlere başlandı. Artık milli baz istasyonumuz var. Dışa bağımlılığı azaltıyoruz. Milli ve yerli e-postayı oluşturuyoruz. Milli e-posta ve anlık haberleşme platformu kuruyoruz. Böylece, kurumsal ve kişisel verilerin daha güvenli hale gelmesini sağlayacağız. Yabancı firmalara verilen lisans ve bakım bedellerinde ciddi tasarruf sağlayacağız. Tüm yazılım sektörlerinde teşviklerimizi veriyoruz. Önümüzdeki yıl bitirip hizmete sunmayı hedefliyoruz."

"YHT'de yerlilik oranını yüzde 74'e çıkaracağız"

Arslan, yerli haberleşme uydu projesi Türksat 6A'yı TUSAİ-TAI, TÜBİTAK'ı da devreye aldıklarını ve Türkiye'de geliştirdiklerine işaret ederek, yeterlilik testlerinin yapıldığını ve uydunun 2020'de fırlatılacağını bildirdi.

Uzay Ajansı kurulmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü aktaran Bakan Arslan, uzay teknolojilerinin geliştirilmesinde kullanılabilecek malzemelerin açık uzay ortamında test edildiğini kaydetti.

Milli yük vagonunun da üretimini gerçekleştirdiklerini bildiren Arslan, "Yüzde 20 daha hafif, maliyeti yüzde 15 daha düşük, bakımı kolay yeni nesil milli yük vagonunu da tasarladık, seri üretime başladık. Her yıl 150 adet üretme kapasitemiz var." diye konuştu.

Arslan, Yüksek Hızlı Tren'de (YHT) millileşme konusunda ilerleme kat ettiklerini belirterek, "96 set alımımız var, onu da Sanayi İşbirliği Programı kapsamında yapıyoruz. Başlangıçta belki dışarıya bağımlı olacağız ama yerlilik oranını yüzde 74'e çıkarmış olacağız. Milli EMU (elektrikli tren seti) ile ilgili alüminyum gövdeli üretim yapılmak üzere fabrikamızda gerekli çalışmalar başladı. 2018'de başlıyoruz, 2019'da inşallah raylarımızda olacak." ifadesini kullandı.


"e-Devlet kullanıcı sayısı 35 milyona ulaştı"

Bu yıl itibarıyla 5 bin 74 teknenin Türk Bayrağı'na geçtiğini açıklayan Arslan, ülkenin tanıtımı ve ekonomisi anlamında bunun çok önemli bir gelişme olduğunu, sektörde çalışan 10 bin kişinin de sosyal güvenlik sistemine dahil edildiğini kaydetti.

Bakan Arslan, tüm kamu kurumlarının veri merkezlerinin birleştirilmesine yönelik aktif, yedekli yapıda çalışacak Ulusal Kamu Entegre Veri Merkezi'nin 10 yılda ülkeye 15 milyar liralık tasarruf sağlayacağına işaret ederek, mevcut 43 kurumun da KamuNet'ten faydalandığını vurguladı.

e-Devlet kullanıcı sayısının 34,8 milyona ulaştığı bilgisini veren Arslan, hizmet sayısının 2 bin 332, kurum sayısının 361, aylık ortalama hizmet kullanımının ise 117 milyon olduğunu bildirdi.

Arslan, e-Yazışma'nın da bütünleşik e-devlet hizmeti sunmak açısından önemine değinerek, vatandaştan belge istemeden tek noktadan hizmet sunabilmeyi hedeflediklerini anlattı.

"Tek Durak Hizmet Noktaları" projesiyle devlet hizmetlerinin toplumun tüm kesimlerine ulaşacağını bildiren Arslan, "Bilişim okuryazarlığı olmayan ya da engelli vatandaşımızın ülke çapında kamu hizmetini elektronik ortamda sunmayı amaçladığımız merkezler kuracağız. Pilot uygulama gelecek yıl Ankara'da başlayacak." diye konuştu.

Arslan, fiber abone sayısının 2,1 milyona, fiber uzunluğun 304 bin kilometreye ulaştığına işaret ederek, Elektronik Haberleşme Altyapı Bilgi Sistemi (EHABS) ile ilgili kurulumun da tamamlandığını belirtti.

Yeni uydu projeleri 5A ve 5B ile ilgili süreçlerin tamamlandığını ve gelecek hafta sözleşmelerin imzalanacağını bildiren Arslan, şöyle konuştu:

"5A'yı 2020'de, 5B'yi de 2021'de uzaya göndermiş olacağız. 5 ülkenin sahip olduğu Ku bant kapasitesine sahip ülkelerden biri olacağız. 31 derece doğu yörüngesinde kiralık uydu ile varız, kendi uydumuzla olacağız. Uydu haberleşme kapasitemiz artacak." 

PTT'nin gerçekleştirdiği faaliyetleri de anlatan Arslan, şirketin evrensel posta hizmeti yükümlüsü olarak ülkenin her yerine hizmet götürdüğünü, elektronik hizmetler kapsamında birleşik postayla 1 milyar 104 milyon gönderi karşılığında 153 milyon lira gelir sağlandığını ifade etti.

“YHT'de bu yıl hedefimiz 7,1 milyon yolcu"

Arslan, 30 Ekim'de açılışı yapılan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi'nin önemine değinerek,  şu bilgileri verdi:

"Bu hattın ikinci hatta çıkarılması için altyapı hazır. Üst yapısını yapacağız. Yılda başlangıçta 6,5 milyon ton öngörülmekle birlikte daha sonra 17 milyon ton, 25 milyon ton ve 50 milyon ton yükün bu hattan geçmesi bekleniyor. İkinci hattı da eş zamanlı yürütüyoruz." 

YHT taşımacılığında bu yıl 7,1 milyon yolcu hedeflediklerini belirten Arslan, ülke nüfusunun yüzde 40'ının yaşadığı 11 ilde 35,3 milyon yolculuk yapıldığını ve yolcu memnuniyetinin yüzde 95,8 olduğunu bildirdi.

Arslan, 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli'nde bu yılsonu etüt projelerinin bitirileceğini, gelecek yılbaşında ihalesinin yapılacağını belirtti.

Başkentray'ın bu yılsonunda açılacağı bilgisini veren Arslan, gürültü haritalama çalışmaları başlattıklarını ve gürültü engelleyici bariyer yapılmasının Türkiye'nin tanışacağı yeni bir alan olduğunu ifade etti.

Arslan, aktif havaalanı sayısını 55'e yükselttiklerini anımsatarak, toplam yolcu sayısında 189 milyona ulaşılacağını kaydetti.

Türkiye'nin iç hatlarda Avrupa'nın en hızlı büyüyen ülkesi olduğunu vurgulayan Arslan, 7 merkezden 55 noktaya ve 119 ülkede 296 noktaya uçuş gerçekleştirildiğini aktardı.