Arslan, Atatürk Havalimanı'nda bulunan İstanbul Havalimanları Muhabirleri Derneği'ni (İHMD) ziyaret etti.
Burada basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Arslan, döviz kurlarındaki dalgalanmaların ulaşım fiyatlarında herhangi bir değişikliğe neden olmayacağını belirtti.
Havalimanı gelirleri ile bazı masrafların dövize endeksli olduğundan dolayı ortada bir denge bulunduğunu, bu yüzden dövizdeki dalgalanma nedeniyle ulaşım fiyatlarında bir sıkıntı yaşanmayacağını aktaran Arslan, şunları kaydetti:
"Ama herkes de biliyor ki spekülatif ve geçici bir şişirme bu. Biz hiçbir zaman günübirlik hareket etmiyoruz. Bir aylık verilerle de hareket etmiyoruz. Uzun soluklu veriler ortalaması ile hareket ediyoruz. Dolayısıyla bu anlamda herhangi bir işlem yapmamız söz konusu değil. Hakeza tren biletlerinde de aynı şekilde. Herhangi bir artış yapmamız söz konusu değil. Böyle bir beklenti içerisine kimse girmesin. Kaldı ki tekrar söylüyorum, bu şişirme rakamlar kısa sürede tekrar orijinal, olması gereken yere gelecek. Zaten onların bizi zorladığı nokta, oyunlarla günübirlik cevaplar verelim istiyorlar. Kusura bakmasınlar, büyük bir ülke, güçlü bir ekonomi, özellikle ekonomik istikrarı da çok çok önemseyen, bütçe dengeleri açısından çok dikkatli hareket eden bir hükümet olarak günübirlik beklentiler çerçevesinde hareket edip, günübirlik adımlar atmayacağımızı bilmeleri lazım. Dolayısıyla herhangi bir sıkıntımız söz konusu değil."
Bakan Arslan, bazı projelerle ilgili yurtdışından gelen ithal malzemeye bağlı fiyat artışları söz konusu olsa da yapılan işlerle alakalı ihracatta rakam artışları yaşanabileceğini bildirdi.
"Sonuçta pahalı alıp ucuz satmıyorsunuz." diyen Arslan, “Önemli olan orada o dengeyi yakalamak. Bizim şu anki gerek havacılıkta gerek demiryollarında biletlerle ilgili herhangi bir ücret artışı yapmamız söz konusu değil." ifadelerini kullandı.
Yeni havalimanı projesinde alınması gereken kredilerle ilgili bir soruyu da cevaplayan Arslan, "Havalimanı inşaatı devam ederken elbette ki, proje gerekliliğine bağlı olarak ilave ihtiyaçlar söz konusu olabiliyor ki geçmişte oldu. İhtiyaçların tamamı karşılandı. Krediler karşılandı. Şu an ihtiyaç duyulup da alınmamış herhangi bir kredi veya bağlanmamış herhangi bir kredi söz konusu değil." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Yeni Havalimanı’na uçakla yapması planlanan ilk inişiyle ilgili de konuşan Arslan, şöyle devam etti:
"Biz ev sahibi olarak her zaman misafir ağırlamaya hazırız. Hele ki bu misafir Sayın Cumhurbaşkanımız olursa, Anadolu insanının tabiriyle ‘baş göz üstüne’. Biz şubat ayı itibarıyla şunu deklare ettik: 'Şubat ayı itibarıyla pistimiz uçak inişine hazır' dedik. Gerekli testleri zaten yapmıştık. Gerekli işlemleri yapmıştık. Şimdi kaldı ki, seyrüsefer cihazlarıyla ilgili testlerimizi yapıyoruz. Biz Sayın Cumhurbaşkanımıza şubat ayından itibaren davetimizi arz ettik. Dedik ki, 'Havalimanımız her zaman sizi uçakla birlikte ağırlamaya hazır. Uçağınızla birlikte gelebilirsiniz.' Bu davetimizi zaten bu vesile ile bugün tekrar yinelemiş olalım. Umarım ve dilerim Sayın Cumhurbaşkanımızın vakitleri olur. Hem havalimanımıza ilk inişlerini gerçekleştirirler. Ramazan olması hasebiyle de yine bu iniş gerçekleşirse, elbette ki davetimiz, çalışma arkadaşlarımızla, işçi arkadaşlarımızla birlikte iftar yapma yönündedir. Biz de sizinle birlikte bu daveti tekrar yineleyip bekliyoruz. İnşallah şu seçim sath-ı maili nedeniyle Sayın Cumhurbaşkanımızın programı çok sıkışık ama eminim ki, ülkenin kalkınması, büyümesi için çok çok önemsediği projelerin başında gelen bu projeyi ziyaret etmekten her zaman memnuniyet duyuyor. Bu memnuniyet çerçevesinde inşallah vakit ayırıp gelebilirler. Hem biz memnun oluruz hem oradaki çalışanlar memnun olur. Hem de kendi gözleriyle ve kendi uçaklarıyla inerek, havalimanındaki ilerlemeyi görmüş olurlar.”
Ulaşım imkanlarını kolaylaştırdıkça yaşanan gelişmelere de değinen Bakan Arslan, "Böylece iç turizmi çok canlandırıyorsunuz. Birileri gerçi geçen gün şöyle bir açıklama yapmış; ‘Efendim hızlı tren yaptılar, insanlar çok gidip gelmek zorunda kalıyor.’ Biz böyle bakmıyoruz. Biz tam tersine diyoruz ki, öncelikle insanımızın seyahat konforunu arttıralım, yolculuk konforunu arttıralım, ister iç turizm olarak insanımız seyahat edebilsin, ister dışarıdan gelen turistler seyahatlerini yapabilsinler." değerlendirmesini yaptı.
Bakan Arslan, yatırımcının projelerini yerinde görerek kararlar almayı isteyeceğini ifade ederek, Ordu-Giresun da dahil olmak üzere yapılan havalimanlarında bunu gördüklerini belirtti.
Şehre erişimi ve ulaşımı kolaylaştırdıkça insanların bölgeyi yatırım yapmak için tercih ettiğini vurgulayan Arslan, "Sadece havalimanı yetmez. Yatırımcının kendisi gelecek ama yatırımcının istediği ham maddenin gelmesi lazım. Ürettiği mamul maddenin de hedef pazara gidebilmesi lazım. İşte bunu da bölünmüş yollarla, konforlu, yenilenmiş veya yeni hızlı tren yolları ve limanlar da dahil olmak üzere bunlarla da pekiştirmek lazım. Ordu-Giresun’daki espri de budur." değerlendirmesini yaptı.
"Yeni Havalimanı kapasitesi diğer havalimanlarımızı da besleyecek."
Bakan Arslan, İstanbul’da iki köprü ve deniz yoluyla geçilen trafiğin arttığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Avrasya Tüneli açıldı, Yavuz Yavuz Sultan Selim Köprüsü açıldı. Diğer iki köprüdeki trafik çok azalmadı. Bunun anlamı ne? Bunlar bir taraftan kendi trafiğini de oluşturuyor. Çünkü insanımızın gelir seviyesi yükseliyor. İnsanımızın araç sahiplik oranı yükseliyor. İnsanımızın aynı zamanda trafiğe çıkma oranı çok yükseliyor. Geçmişte kapısında araç olan, belki işine servis veya toplu taşıma ile gidiyordu. Arabasıyla haftada bir sefer çıkıyordu. Şimdi öyle değil, direkt arabası ile çıkıyor. Hatta bazı aileler tek arabayla değil, artık üç arabayla çıkıyorlar. Böyle olunca ihtiyaç giderek artıyor. Biz de bu ihtiyacı gördükçe hem yolculuk anlamında, hem yük anlamında kendi trafiğimizi oluşturuyoruz. Ordu-Giresun bunun için güzel bir örnekti. İnşallah Rize-Artvin de aynı şekilde güzel bir örnek olacak. Nitekim geçmişte büyük iller için havalimanı ihtiyacı varken şimdi artık küçük illerimizde de havalimanı yapıyoruz. Niye? Çünkü insanlarımız hava yolunu kullandıkça, hava yolu ile yolculuk yapmaya alıştıkça, yolculuk sayısı çok artıyor. Artık bölgesel taşımacılık da işin içine girmeye başladı. O yüzden yine İstanbul Yeni Havalimanı kapasitesi diğer havalimanlarımızı da besleyecek, destekleyecek hale gelecek. Onlara İstanbul Yeni Havalimanı'nın emin olun ki, faydası ve katkısı olacak. Onun için durmayacağız. Bununla iktifa etmeyeceğiz, bundan sonra da yine havalimanları planlayacağız. Başlangıçta 200-250 kilometrede bir havalimanı olsa yeter diyorduk. Şimdi bunu yeterli görmüyoruz. Artık insanımız evinden çıktığında, 100 kilometre mesafede erişebileceği bir havalimanı olsun istiyoruz. Bunun da oranını yüzde 95’lerin üzerine çıkardık. Eminim ki, yakın gelecekte çok daha düşmüş rakamları konuşacağız. Türk Hava Yolları (THY) da artık uzun mesafe uçuşlar değil, bölgesel uçuşlar için de daha küçük gövdeli uçaklar almak ve onlarla hizmet etmek durumda kalacak. Çünkü bunlar birbirini besleyecekler.”
Atatürk Havalimanı’nın akıbetiyle ilgili bir soruyu da cevaplayan Arslan, İstanbul'da Yeni Havalimanı’nın 6 pistle hizmet vereceğini, Sabiha Gökçen Havalimanı’nın da kapasitesinin giderek artacağını kaydetti.
Bakan Arslan, Atatürk Havalimanı’nın, İstanbul'daki yeni havalimanının yedek meydanı olmayacağını dile getirerek, "Atatürk Havalimanı genel havacılığa hizmet edecek." dedi.
Arslan, yeni havalimanının isminin ise açılışta belli olacağını sözlerine ekledi.
Konuşmanın ardından Dernek Başkanı Celal Uçan, Bakan Arslan'a ziyaretlerinden dolayı teşekkür plaketi takdim etti.
THY Genel Müdürü Bilal Ekşi, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Orhan Birdal, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürü Funda Ocak da ziyarette yer aldı.