Körfez Tütünçiftlik bölgesinde gerçekleştirilen Kocaeli Körfezi Deniz Kirliliğine Acil Müdahale Bölgesel Tatbikatı öncesinde konuşan Bakan Turhan, Batman'ın Gercüş ilçesi kırsalında zırhlı askeri aracın geçişi sırasında PKK'lı teröristlerce yola tuzaklanan el yapımı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, yaralananlara da acil şifalar diledi.
Türkiye'ye yapılan terör hareketlerinden hiçbir zaman sonuç alınamayacağını vurgulayan Turhan, galibin millet ve ülke olacağını kaydetti.
Turhan, dünya nüfusunun sürekli arttığına, bunun yanında dur durak bilmeden hızla ilerleyen sanayileşmenin bazı küresel sorunları da beraberinde getirdiğine işaret ederek, iklim değişikliğinden kaynaklı birtakım felaketlere neredeyse her gün tanık olunduğunu ifade etti.
Dünya ve insanoğlunun eskisine nazaran çok daha hayati sorunlarla karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Turhan, "Bugün burada toplanma vesilemiz olan deniz kirliliği de bu sorunlardan birini oluşturuyor. 3 tarafı denizlerle çevrili köprü konumunda bir ülkeyiz. 25 milyon hektar deniz alanımız var. 177 bin kilometre boyunda 33 akarsuyumuz, 200 doğal gölümüz, 318 baraj gölümüz, bin 300 de göletimiz var. Bu zenginliğe ne kadar şükretsek azdır." diye konuştu.
"Bir karış toprağımız ne ifade ediyorsa denizimiz de aynı anlam ve önemi taşımaktadır"
Bakan Turhan, bu zenginliklere tek başına sahip olmanın yeterli olmadığının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Bu zenginliklerimize atalarımızın mirası, gelecek nesillerin de emaneti gözüyle bakmadıkça yazık etmiş oluruz. Hükümet olarak meseleye bakış açımız tam da budur. Atalarımızın mirası, gelecek nesillerimizin emaneti. Bunun için bölgesel ve küresel oyunlar karşısında milletimiz ve devletimiz için bir yandan beka mücadelesi verirken, diğer yandan da müreffeh yarınları inşa etmenin çabası içerisindeyiz. Eldekinin, mevcut olanın kıymetini bilmek de bunun birinci şartı. Bizim için bir karış toprağımız ne ifade ediyorsa denizimiz de aynı anlam ve önemi taşımaktadır. Bu bilinci tüm milletimize aşılamak için de önceki gün Hedef Bir Milyon Amatör Denizci Eğitim Programı'nı başlattık."
Turhan, kullanmasını bildikten sonra denizlerin öneminin saymakla bitmeyeceğini anlatarak, "Örneğin, deniz taşımacılığı emniyetli, düşük maliyetli ve çevre dostudur. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de uluslararası ticaretin yüzde 90'ı deniz yoluyla gerçekleştiriliyor. Bu da sektörün önemini, stratejik değerini gözler önüne sermektedir." görüşünü dile getirdi.
"Denizcilik sektörünü ayağa kaldırdık"
Uzun yıllar unutulan, göz ardı edilen denizcilik sektörünü, AK Parti hükümetleri döneminde adeta can suyu vererek ayağa kaldırdıklarını vurgulayan Turhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buna paralel olarak gemi sayısının artmasıyla deniz trafiği oldukça yoğunlaştı. Tehlikeli yük taşıyan gemiler deniz ticaretinde yoğun bir şekilde kullanılmaya başlandı. Bunun neticesinde son yıllarda meydana gelen birçok deniz kazasında hem ciddi oranda can ve mal kaybı yaşanmış hem de çevreye çok büyük zararlar verilmiştir."
Turhan, bakanlık olarak denizlerde seyir ve can emniyetini arttırmak, kaza riskini azaltmak ve deniz çevresini korumak amacıyla önemli çalışmalar yürüttüklerini işaret ederek, şöyle konuştu:
"Teknolojik birçok modern sistem kurduk ve kurmaya devam ediyoruz. Deniz trafiğini anlık olarak izlemek ve yönlendirmek amacıyla kurduğumuz Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi 15 yıldır hizmet veriyor. İzmit, İzmir, Mersin ve İskenderun körfezlerini kapsayan gemi trafik hizmetleri sistemlerinin kurulumları da tamamlandı. Tek bir deniz resminin oluşturulduğu gemi trafik yönetim merkezinin kurulumu da tamamlandı. 2007'den bu yana otomatik tanımlama sistemiyle Türkiye kıyılarındaki gemileri anlık olarak izliyoruz. Yine tüm Türk bayraklı gemileri dünyanın neresinde olursa olsun takip ediyoruz. Artık yabancı bayraklı gemilerin kıyımızdan bin deniz mili mesafeye kadar da takibini yapabiliyoruz. Uydu bilişim sistemlerini arama kurtarma faaliyetlerinde, deniz kirliliğinin önlenmesi ve tespitinde etkin bir şekilde kullanmaktayız. Uydu yardımlı arama kurtarma sistemlerinin önümüzdeki yıllarda tamamen millileştirilmesine ilişkin çalışmalarımız da devam etmektedir. Bununla birlikte deniz taşımacılığının çevreye daha duyarlı olması amacıyla uluslararası gelişmeleri takip etmekteyiz. Gemilerimizi bu kapsamda sıkı denetimlere tabi tutuyoruz. Kıyılarımızı korumak için limanlarımıza gelen gemileri titiz bir şekilde denetliyoruz. Gemi trafiğinin yoğun olduğu körfezlerimizde ilave önlemler alarak trafiği düzenliyoruz."
"En kısa zamanda 'Ulusal Acil Müdahale Sistemi'ni hayata geçirmeyi planlıyoruz"
Deniz kirliliğine müdahale konusunda Antalya Bölgesel Acil Müdahale Merkezi'nin inşaatını 2015 yılında, Tekirdağ Ulusal Deniz Emniyeti ve Acil Müdahale Merkezi'nin inşaatını 2017'de tamamlayarak hizmete aldıklarını belirten Turhan, "En yakın zamanda tüm kıyılarımıza hakim olacak şekilde istasyonlar kurarak 'Ulusal Acil Müdahale Sistemi'ni de hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bu faaliyetler sayesinde deniz kirliliğinin önlenmesi hususunda önemli sonuçlar elde edeceğimize inanıyorum. Bu hususta elbette Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla yakın iş birliği içerisindeyiz." ifadelerini kullandı.
Bakan Turhan, İzmit Körfezi'nin Türkiye denizcilik sektörünün kalbinin attığı yer olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Yılda ortalama 10 binden fazla gemi buraya girip çıkmaktadır. Kocaeli bölgesindeki 35 liman tesisinde geçen yıl 73 milyon ton yük işlem gördü. Bu rakam Türkiye limanlarında işlem gören yükün yüzde 15'ini oluşturuyor. Ayrıca deniz ticareti açısından en önemli bölgelerimizden olan Kocaeli'de 8 tersane faaliyet gösteriyor. O nedenle burada gerçekleştirilecek tatbikat çok büyük önem taşımaktadır."
Tatbikatla kurumların deniz kirliliğine hızlı ve etkin müdahale ederek acil müdahale kapasitelerini arttırmalarını amaçladıklarını anlatan Turhan, kendilerine düşenin, sorumlulukları yerine getirmek ve her an her şeye hazırlıklı olmak zorunda olduklarını sözlerine ekledi.
Konuşmaların ardından tatbikatın icrasına geçildi.