'Size bugünden daha iyi bir Türkiye emanet edeceğiz'

`Size bugünden daha iyi bir Türkiye emanet edeceğiz`



Bakan Arslan, Dünya Yetimler Günü dolayısıyla Bolu Belediyesi tarafından düzenlenen iftara katılmak üzere kente geldi.

Vali Aydın Baruş'u makamında ziyaret eden Bakan Arslan, daha sonra iftar için Bolu Solmaz Ahmet Baysal Öğretmenevine geçti.

Arslan, burada yaptığı konuşmada, yetim ve öksüz çocukların Türkiye'nin geleceğinin teminatı olduğunu söyledi. 

Yetim ve öksüz çocuklar başta olmak üzere engelli vatandaşların da geleceğini hazırlamak adına çalıştıklarını kaydeden Arslan, "Devlet, hükümet ve bugün idarede bulunan makamlarda sorumluluk alanlar olarak onları geleceğe hazırlamak bizim sorumluluğumuz. Hiç şüpheniz olmasın bu değerli kıymetli coğrafyada biz Türkiye'nin hakkını vermeye çalışırken, coğrafyanın hakkını vermeye çalışırken, dünya ne kadar engel çıkarmak isterse istesin size bugünden daha iyi bir Türkiye emanet edeceğiz. Biz size aldığımız emaneti çok daha sağlıklı çok daha gelişmiş çok daha ileriye gitmiş şekilde devredeceğiz." şeklinde konuştu.

Bakan Arslan, Türkiye'nin her tarafını kalkındırdıkları gibi Bolu'nun da yarınının bugünden daha iyi olabilmesi adına olağanüstü gayret sarf edildiğini aktardı.

Bolu'nun ulaşım ağı olarak doğu-batı aksında yeteri kadar yola sahip olduğunu ifade eden Arslan, "Bolu'nun güney yönünde Eskişehir'e oradan da Akdeniz'e ulaşımının da kolaylaşabilmesi için o koridorda da birçok yolu yapmaya başladık. İnşallah şimdi Göynük-Sarıcakaya arasındaki yolu karayolları ağına alarak orayı da ana koridor haline getiriyoruz. Böylece amacımız, sizlerin her yere kolay erişimini sağlamak, Bolu'nun ticaretinin önündeki engelleri kaldırmak daha da büyüyen, daha da gelişen bir Bolu'nun yolunu açmak." ifadelerini kullandı.

Başta Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz olmak üzere milletvekillerinin de ilde bir havaalanı olması yönünde yoğun talepleri olduğunu dile getiren Arslan, Bolu'yu havacılıkla buluşturacaklarını kaydetti.

Belediye Başkanı Yılmaz'ın Bolu'yu havacılıkla buluşturmak ve buraya küçük gövdeli sportif amaçlı uçakların inebilmesi konusundaki talebi ile ilgili olarak gerekli çalışmaları yaptıklarını anlatan Arslan, "Bize ait olan bir alan talep edilmişti. Karayolları Genel Müdürlüğü olarak elimizden geleni yapıyoruz. O alanı Milli Emlak üzerinden devretmek konusunda süreci başlattık. Biz orayı vereceğiz. Siz de geri kalan kısmını hallederseniz gençlerimiz daha iyi bir Bolu'yu yakalamış olacaklar." diye konuştu. 

- Gazi ve şehit yakınları ile iftarda bir araya geldi

 Arslan, daha sonra Bolu Valisi Aydın Baruş tarafından Gazi ve şehit yakınları için İzzet Baysal Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi'nde düzenlenen iftar yemeğine de katıldı.

Burada yaptığı konuşmada, şehitlerin yakınları ve gaziler ile onların yakınlarıyla bir aradayken söylenebilecek çok şeyin olduğunu ifade eden Arslan, şunları aktardı:

"Ancak bunu ifade etmek bir o kadar zor. Biz sorumluluk alanlar, bakan, vali, milletvekili, belediye başkanı olabilir, sorumluluğumuzun bilincinde, geçmişteki şehitlerimizin kanlarıyla sulayarak bize emanet ettikleri bu vatanı, bu emaneti doğru bir şekilde alıp, gelecek nesillere en iyi şekilde teslim etmek istiyoruz. Emaneti yücelterek, yükselterek geleceğe taşımak, gelecekte bu emanetin sorumluluğunu alacakları iyi yetiştirmek, emaneti ehline doğru bir şekilde teslim etme sorumluluğumuz var. Ancak başka bir sorumluluğumuz daha var, onun bilincindeyiz. Bu emaneti kıymetli, değerli kılan uğrunda şehit olanlar. 'Eğer toprak uğrunda ölen varsa vatandır.' diyor şair. İşte bu coğrafyada bu toprakları bize vatan olarak bırakmak için bin yıl milyonlarca şehidimiz olmuş. O yüzden toprak çok kıymetli. Vatan çok kıymetli. Bunu kıymetli kılan da sizin, bizim değerli şehitlerimiz. O şehitler ki, ister içeride ister dışarıda düşmana karşı gözünü kırpmadan ölmek pahasına bu ülkeyi koruyup, kollayıp geleceğe teslim etmek istiyorlar."

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Arslan, şehitlerin, 15 Temmuz'da dışarıdaki ve içerideki hainlere karşı gözünü kırpmadan tankın, topun, kurşunun, merminin önünde durduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Şehitlerimiz öyle şehadet şerbeti içtiler ya da öyle gazi oldular. Şehitlerimizin de gazilerimizin de ne uğruna bu yolda hayatlarını verdikleri veya bedenlerinden eksilmeye razı olduklarını biliyoruz. Bir şeyi daha biliyoruz, onlar bu vatanı bize emanet olarak canları pahasına bırakırken, aynı zamanda geride bıraktıkları siz saygıdeğer aileleri de bize bıraktıkları ikinci emanetsiniz. Ülke kadar kutsal, ülke kadar değerlisiniz. Biz bunun bilincindeyiz. Başımızın üzerinde yeriniz var. Rabbim eksikliğinizi vermesin. Hiç şüpheniz olmasın ki, bütün emanetlerin bilincindeyiz. Sizin de çok kutsal emanetler olduğunuzu biliyoruz. Ülkenin emeğini verme adına gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Bizlerin her zaman size karşı görevlerimizin olduğunu, size karşı sorumluluklarımızın olduğunu bilerek, bu bilinçle çalıştık ve çalışmaya devam edeceğiz."