Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle düzenlenen Tersane İstanbul Temel Atma Töreni'nde konuşan Turhan, tarihi projenin İstanbul ve Türkiye'ye hayırlı olmasını temenni ederek, "Anadolu'muz gibi İstanbul'umuzun da her yeri bir başka güzel ve özeldir. Şu an içinde bulunduğumuz Haliç bunun en müşahhas örneğidir. Güzelliğiyle dillere destan Haliç yani Altın Boynuz aynı zamanda şanlı tarihimizin yazılmasında müstesna bir yere sahiptir." diye konuştu.
Turhan, şöyle devam etti:
"Burası Akdeniz'i bir Türk gölü haline getiren ecdadımızın gemi inşa merkezidir. Atalarımız yaklaşık 5 asır boyunca adeta endüstri merkezi olarak işlem gören Haliç Tersanelerinde üretilen gemilerle dünyaya nizamat vermiştir. Osmanlı'dan Cumhuriyete burası aynı zamanda insanımızın en önemli geçim kaynağından biri olmuştur. Gün gelmiş Haliçle birlikte bu bölge, bu tersaneler kaderine terk edilmiştir. Ta ki Sayın Cumhurbaşkanımızın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemine kadar. Sayın Cumhurbaşkanımızın Haliç'i nereden nereye getirdiğini bilmeyen yok. Yapılan çalışmalarla Haliç adeta yeniden hayata dönmüştür."
O dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir hayalinin olduğuna vurgu yapan Turhan, "Bunu çoğu kimseler bilmez. O da tersaneler bölgesini tarihine yakışır bir yapıya kavuşturmaktır. Aradan 25 yıl geçti. Kısmet bu güneymiş. Sayın Cumhurbaşkanımızın fikir ve emirleriyle tarih kokan bu bölge, ilimin, bilimin, sanatın, kültürün, turizmin merkezi olacak." dedi.
"Haliç eski ihtişamına ve zenginliğine kavuşacak"
Projenin tamamlanmasıyla Haliç bölgesinin eski ihtişamına ve zenginliğine kavuşacağını vurgulayan Turhan, şunları söyledi:
"Bu günleri bizlere gösterdiği için Rabbimize şükrediyoruz. Temelini atacağımız proje kapsamında asırlarca tersane olarak işleyen taş kızak ve cami altı tersane alanları 'Tersane İstanbul' adıyla yeni bir hüviyete bürünecek. Bu projeye çok önceden başlanacaktı. Malumunuz birtakım engeller ortaya çıktı ve inişli çıkışlı devam eden süreç henüz noktalandı. Engeller çıkmayıp her şey planlandığı gibi gitseydi, bugün burada tarihle iç içe muhteşem tesisler bizleri karşılıyor olacaktı. Bundan sonrasını kayıp hanesine yazmayacağız inşallah."
Projenin yap-işlet-devret modeliyle ihale edildiğini ve binlerce kişiyi istihdam edeceğini belirten Turhan, "Yüklenici firma yapım süresince her yıl 3 milyon dolar, işletme süresince her yıl 30 milyon dolar da devlete kira ödeyecek. Yatay mimarının esas alındığı Tersane İstanbul Projesi'nde meydanlardan müzelere, otellerden yat limanlarına çok önemli yapılar olacaktır. Proje 238 dönümlük bir alanı kapsıyor. Alan içerisinde camiden şadırvana, ağaçlardan hamama, ne kadar kültürel miras ve tabiat varlığı bulunuyorsa tamamı muhafaza edilecek." dedi.
"Projeyi öngörülen takvim içerisinde tamamlayacağız"
Turhan, projenin İstanbul'un en çok turist çeken Tarihi Yarımada bölgesine yakınlığıyla büyük avantaj elde ettiğini de dile getirerek, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Tersane İstanbul, tarihi, kültürel, turistik ve mimari varlıklarıyla cazip bir yaşam merkezi olarak yeniden hayat bulduğunda inşallah her yıl milyonlarca turistin gözde mekânı olacak. Tersane İstanbul, Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul Havalimanı, Kanal İstanbul şaheserler arasında yer alacaktır. Projeyi öngörülen takvim içerisinde tamamlayacağız. Burası bittiğinde binlerce kişinin ekmek kapısı olacak. Bu projenin bu güne gelmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum."