Bakan Arslan, Kars'ın Selim ilçesinde esnaf ziyareti yaparak vatandaşlardan 24 Haziran seçimleri için destek istedi. Arslan, daha sonra kent merkezi Organize Sanayi Bölgesi'ndeki esnafları ziyaret ederek, talep ve sorunlarını dinledi.
Esnaf ziyaretinin ardından Halk Eğitim Merkezi'nde çağrı merkezi sektöründe çalışanları ile bir araya gelen Arslan, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 2002 öncesinde IMF'nin kapısında "para dilendiğini" söyledi.
Bu dönemi anlatan Arslan, "2002 öncesi okullar açılıyordu 6-7 ay geçiyordu okul neredeyse kapanacak bulamadığımız kitaplar oluyordu, geceleri hastaneye gidip sabaha kadar sıra alıyorduk, sıra alabilirsek o da. Sıra aldıktan sonra doktora göründük ilaç yazdılar emin olsun 2-3 gün eczanenin kapısında sıra bekliyorduk, sıra gelsin o ilaç var mı yok mu onu görebilelim diye." ifadelerini kullandı.
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin köprüler hakkında yaptığı eleştiriye cevap veren Bakan Arslan, şöyle devam etti:
"Bunların bütün derdi, davası Erdoğan karşıtlığı üzerinden bizi 2002 öncesine götürebilmek. Muharrem İnce bugünlerde rahmetli Süleyman Demirel ve Turgut Özal'ın yaptırdığı köprülere sahip çıkıyor, 'onların fiyatları uygun, bayramda bedava' diyor. Sanki bayramda bedava yapan Özal ile Demirel, mezarlarından çıkıp geldiler, bayramda onlar bedava yaptılar. Bayramlarda bedava yapan Recep Tayyip Erdoğan ve onun yol arkadaşları, bayramda bedava yapan biziz."
Arslan, yapılan birçok projeye muhalefetin karşı çıktığını dile getirerek, "Köprüler yapılırken Muharrem İnce ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun temsilcisi olduğu zihniyet 'kesinlikle bu köprüleri yaptırmayacağız' diyorlar. Marmaray, Avrasya Projesi yapacağız, onlar yaptırmayacağız, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi yapacağız, onlar yaptırmayacağız, yani hangi projeyi ortaya koyarsanız yaptırmayacağız. Ne değişti aradan 16 yıl geçti, size verebilecekleri bir vaat olmadığı için dönüp aynı şeyleri söylüyorlar. 'Yaptırmayacağız, yapılanları yıkacağız' Niye? Bunları Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Recep Tayyip Erdoğan yapıyor da kendi çocuğu, kızı, torunu için yapmıyor, 81 milyon için yapıyor." ifadesini kullandı.
"Bizim, milleti kandırmakla, boş laf söylemekle işimiz yok"
Türkiye'de yapılan büyük projelerle elde edilen gelirin ülkenin her noktasına ulaştığını vurgulayan Arslan, "Recep Tayyip Erdoğan yapıyor o projelerden biz gelir elde ediyoruz, bu gelirleri gidip kendi banka hesaplarına koymuyor, Recep Tayyip Erdoğan bu paralarla ülkenin her yerine hizmet götürüyor. Bu projelere karşı çıkarak bu ülkeyi bir noktaya götüremezler, işte onun için çıkıp boş laf ediyorlar. Merhum Mehmet Akif Ersoy şöyle diyor, 'Hayır, hayal ile yoktur benim alışverişim, inan ki her ne demişsem görüp de söylemişim' tam da AK Parti'yi tarif ediyor. Bizim, milleti kandırmakla, millete boş laf söylemekle işimiz yok. Biz 16 yıldır ne yapmışsak, ne söylemişsek onun teminatıyla yeni şeyler söylüyoruz." diye konuştu.
Bakan Arslan, yaptıklarının yapacaklarının teminatı olduğunu, AK Parti hükümetinin iş yaptığını muhalefetin ise laf üstüne laf koyduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Yapamayacağınız bir işin sözünü vermeyin, bir şeyin sözünü de verdiyseniz gereğini yerine getirin. 15 yıldır Kars'ta ve Türkiye'de yapamayacağımız hiçbir işin sözünü vermedik, bir sözü de verdiysek kesinlikle gereğini yerine getiriyoruz. Kars'taki memnuniyetimiz de Türkiye'deki memnuniyetimiz de bu. Biz yapamayacağımızın sözünü vermiyoruz, verdiğimiz her sözün de gereğini yerine getiriyoruz. En son Kanal İstanbul buna dahil olmak üzere. Biz AK Partiyiz, biz Recep Tayyip Erdoğan'ın ekibiyiz verdiğimiz her sözü yerine getirdik. '15 bin kilometre bölünmüş yol yapacağım' demişti tam 20 bin kilometre yaptı. 'Havayolunu halkın yolu yapacağım' demişti 34 milyon kişi yılda uçarken geçen sene 193 milyon kişi uçtu, bu sene 225 milyon kişi uçacak."
"Türkiye'nin yaptığı harekatlarla Kürtlere zarar verdiği" yönündeki iddialara da cevap veren Arslan, "Biz Suriye'de Irak'ta dış güçler gibi davransaydık, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı Harekatı'nda tek bir şehit vermezdik. Nasıldır o, siler süpürür herkesi yok ederdik, bizim de hiçbir askerimizin burnu kanamazdı. Onun yerine aman ha bir sivile, oradaki bir Kürt kardeşimize bir şey olmasın diye Mehmetçiğimiz, polisimiz kendi ölümünü göze aldı, şehadet şerbetini içmeyi göze aldı. Aman ha, sakın ha milletimizin kafasını karıştırmasına izin vermeyin." ifadesinde bulundu.