Bakan Arslan, Tekirdağ'daki bir otelde düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 81 iliyle bir kalkınma hamlesi içerisinde olduğunu söyledi.
Avrupa ile Asya arasında Türkiye üzerinden taşıma koridorları gerçekleştirdiklerini ifade eden Arslan, "Bunu, bölünmüş yollarla, demiryolları ile hızlı trenlerle ülkemizin her yerine havalimanlarını yaparak ve bununla da yetinmeyip İstanbul'a dünyanın en büyük havalimanını yaparak inşallah gerçekleştirmiş olacağız" diye konuştu.
Tekirdağ Muratlı demiryolunun Türkiye'de yaklaşık 40 yıl sonra ilk defa bir ilin ana bağa bağlandığı bir yer olduğunu bildiren Arslan, şöyle konuştu:
"Tekirdağ Limanı'ndan Muratlıya Büyük Karıştıran'a kadar Avrupa'ya giden ana koridora biz bağlamış olduk. İki hatta çıkardık, elektrikli sinyalli hale getirdik. İstiyoruz ki İstanbul'u Kapıkule'ye Tekirdağ sınırlarından da geçen hızlı tren ile buluşturalım. Ülkemiz dünyanın sekizinci, Avrupa'nın altıncı yüksek hızlı tren işletmeciliği yapan bir ülkesi. Halkalı-Kapıkule demiryolu projesinde de son aşamaya geldik. Özellikle Halkalı'dan Çerkezköy'e olan 80 kilometrelik proje çalışmaları bitmek üzere."
- "Biz milletin sayesinde güçlüyüz"
Bakan Arslan, ulaştırmanın her türüyle ilgili Türkiye genelinde projeler yapıldığını söyledi.
Büyük projeleri gerçekleştiren ekibin içerisinde olduğu için çok şanslı olduğunu ifade eden Arslan, "Biz övünen taraftayız da çalışan taraf kim? Çalışan, tam 14 yıldır ülkemiz insanının kesintisiz ve istikrarlı bir şekilde iktidarının, liderinin arkasında durması. Cumhurbaşkanlığı ve Cumhurbaşkanı güçlü olunca, onun ekip arkadaşları, hükümet, Meclis, teşkilatlar güçlü olunca onların verdiği güç ve destekle bana bağlı 20 genel müdürlüğe de düşen görev bunun hakkını vermektir." ifadelerini kullandı.
Türkiye'yi güçlü kılanın millet olduğunu belirten Arslan, şunları kaydetti:
"Rabbime şükürler olsun. Biz de 100 bin kişilik ulaştırma ailesi olarak bunun hakkını vermeye çalışıyoruz ama burada bir övünç varsa, bir mağfiret varsa ve bunların sonucunda bir iltifat olacaksa bunun sahibi biz değiliz, bunun sahibi bizi güçlü kılan milletimizdir. Bunu biz 15 Temmuz'da çok iyi gördük. Ekonomik hamle ile bizi zayıf düşürmeye çalışanlara karşı müteahhidimizin, insanımızın, yüklenicimizin, firmamızın güçlü bir şekilde 1915 Çanakkale'mizin arkasında durmasında da gördük. Biz milletimizin sayesinde güçlüyüz. Milletimizin sayesinde söz söyleme hakkı buluyoruz kendimizde. Yeter ki milletimiz bize bu gücü versin. Biz inşallah onların övüneceği işler yapacağız. Bölgemizi kalkındırmaya devam edeceğiz."