'Türksat 5A ile Türksat 5B uydularımızın üretimini başlatıyoruz'

`Türksat 5A ile Türksat 5B uydularımızın üretimini başlatıyoruz`



Arslan, Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin (MÜSİAD) stratejik partnerliğinde, EMEA Satellite Operators Association-EMEA Uydu Operatörleri Birliği (ESOA) ev sahipliğinde, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 3. Global Satshow'un açılışında yaptığı konuşmada, fuarın sektör için önemine işaret etti.

Türkiye'nin uzay teknolojilerinde 30 yıllık bir geçmişi olduğunu anımsatan Arslan, aktif yeryüzü uydusu Sputnik-1'in fırlatıldığı 1957 yılından itibaren de uzay ve uydu teknolojilerine yönelik çalışmalarının başladığını anlattı. 

Türkiye'de 1968 yılında PTT bünyesinde PEYK, bugünkü adıyla Uydu Haberleşme Başmühendisliği'nin kurulduğunu, yeni başlayan haberleşme uydularını anlama, izleme ve Türkiye'de uygulamalarını yapmanın amaçlandığını kaydeden Arslan, 10 yıl sonrasında da Türkiye'deki ilk uydu yer istasyonu AKA-1 ile INTELSAT üzerinden Atlantik bölgesi uyduları kullanılarak 13 ülke ile haberleşme sağlandığını bildirdi. 

Arslan, 1990 yılında Fransız Aerospatiale firması ile "Türksat Milli Haberleşme Uyduları" sözleşmesi imzalanana kadar bu konuda birçok adım atıldığını belirterek, şunları kaydetti:

"Sözleşmenin üzerinden 4 yıl geçtikten sonra 11 Ağustos 1994 tarihinde ise Türkiye uzaydaki yerini aldı. Ülkemizin ilk uydusu Türksat 1B, Fransız Guyanası'ndan fırlatılarak uzaydaki yolcuğuna başladı. Yeryüzü ile gökyüzü arasında gözle görülmez, elle tutulmaz bağlar oluşturmak, yeni yollar açmak, sesi ve görüntüyü bu yolların yolcusu yapmak üzere Türksat görevine başladı.1996 yılında ise Türksat 1C uydusunun fırlatılmasıyla uydu filomuz daha da güçlendi. 2001 yılında fırlatılan Türksat 2A uydusu ile Türkiye, uydu işletme kabiliyeti olan ülkeler konumuna geldi. Bugün ise Türksat, dünya devleriyle aynı ligde yerini almış usta bir oyuncu konumuna yükseldi. Türksat'ın bu pozisyonu bizim de, Türkiye'nin de medarıiftiharı..."

 

"Şu anda uzayda uydusu bulanan 30 ülkeden biriyiz"

Ahmet Arslan, şu anda Türkiye'nin uzayda uydusu bulunan 30 ülkeden biri olduğunu, Türkiye'nin aktif uydu filosunda halen 3 haberleşme, 3 gözlem uydusu bulunduğunu bildirdi.

Son 15 yıllık süreçte Türkiye’nin, uzay ve uydu teknolojileri gibi stratejik sektörlerinde faaliyetlerini sadece yer almak için değil, yerli ürün üretme noktasında da çok ciddi mesafeler kat ettiğini belirten Arslan, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Bir yandan uydu ekosisteminin yerlileştirilmesi ve milli uydu ekosisteminin geliştirilmesi için çalışmalar yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Diğer yandan da uzay ve bilişim teknolojilerinin altyapısının kurulması ve küresel pazarlara açılması için önemli adımlar atmaya başladık. 2009 yılında yapımına karar verdiğimiz 4A uydumuzu 2014, 4B uydumuzu da 2015 yılında çalışma arkadaşlarımızın üstün gayretleri ile hizmete verdik. Bu iki uydunun yapımında Türksat mühendisleri ciddi rol ve yer aldılar. Bununla birlikte yazılımının tamamını, donanımının yüzde 80'ni kendimizin ürettiği ilk keşif uydumuz, Göktürk-2'yi de 2012 yılında Çin'den uzaya gönderdik. 2011 yılında da yine kendi tasarımımız ve üretimimiz olan RASAT uydusunu yörüngesine yerleştirdik."

Bakanlık bünyesinde 2011'de Havacılık ve Uzay Teknolojileri Genel Müdürlüğü'nü kurduklarını, Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi'ni açtıklarını hatırlatan Arslan, yerli gözlem ve haberleşme uydularının üretimine yönelik stratejik altyapının kurulduğunu bildirdi.

Arslan, söz konusu tesiste Türksat 6A uydusunun tamamen yerli olarak üretimi çalışmalarına başlandığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Şu anda tasarım çalışmaları devam ediyor. Uydunun haberleşme kısımlarını ASELSAN, yapısal bölümlerini de TUSAŞ üretecek. Yazılım başta olmak üzere güç sistemleri, bataryalar ve güneş panelleri de mühendislerimiz tarafından yapılacak. Göktürk-2 uydusunun üretiminden elde edilen deneyimler de 6-A’da bize önemli yol gösterici olacak. Amacımız, 2020 yılında kendi uydumuz olan 6A'nın üretimini tamamlayarak yörüngedeki yerine fırlatmak ve onun üzerinden hizmetler almak. Bu proje kapsamında geliştirilecek olan alt sistemler de daha sonra üretilecek milli haberleşme uydularının da altyapısını oluşturacak. 6A ile uydu yapabilen sayılı ülkeler arasına girecek Türkiye, bu anlamda diğer birçok ülkeden pozitif anlamda da ayrışmış olacak."

 

"Uzay ve uydu çalışmalarımız çok daha ileriye taşınacak"

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Arslan, Türkiye'de havacılık ve uzay alanındaki faaliyetlerin yürütülmesi ve projelerde koordinasyonun sağlanması amacıyla Türkiye Uzay Ajansı’nın kurulmasına ilişkin çalışmaların başlatıldığını, TBMM'de ilgili komisyondan geçtiğini hatırlattı.

Yasal altyapının yakın zamanda tamamlanacağını bildiren Arslan, "Uzay Ajansı’nın kurulması ile uzay ve uydu çalışmalarımız çok daha ileriye taşınacak. Bununla birlikte milli uzay teknolojilerinin geliştirilmesi amacıyla Japonya ile bir iş birliği protokolü imzaladık. Protokol kapsamında Uluslararası Uzay İstasyonu'nda Japonya'ya ait Kibo Modülü'nde milli ürünlerimizin deney sürecini başlattık." diye konuştu.

Arslan, uydu projelerinde kullanılmak üzere Uydu İtki Motoru ve İtki Sistemi'nin milli imkanlar ile geliştirilebilmesi için projelerde fizibilite çalışmalarının tamamlandığını söyledi.

Milli uydu fırlatma sistemi geliştirilmesi hedefinin ilk adımı olarak da "Uzay Sonda Roketi ve Fırlatma Sistemi Geliştirilmesi"ne yönelik proje çalışmalarına başlandığını belirten Arslan, şöyle devam etti:

"Bu projeyi de önümüzdeki yıl yatırım programına almayı planlıyoruz. Proje ile yakın zamanda uzaya deneysel uydularımızın fırlatılması mümkün olacaktır. Kısacası, uzay teknolojilerinde milli üretim noktasında önemli bir mesafe kaydettik. Bu konuda Ar-Ge'ye ayrılan payı artırarak daha da hızlı mesafe kat etmeyi planlıyoruz. 2020 yılında uzayda yerini alacak Türksat 5A ile 2021 yılı içerisinde hizmete girecek Türksat 5B uydularımızın da üretimini başlatıyoruz. Dünyanın önde gelen firmalarından Airbus D&S ile söz konusu uydularımızın üretimine ilişkin sözleşmeyi bugün imzalayacağız."

 

"Türksat 5A ve 5B uydularımız en yüksek yerlilik oranı ile tamamlanmış olacak"

Ahmet Arslan, uydu üretilmesinin ve fırlatılmasının önemli gelişmeler olduğunu vurgulayarak, söz konusu proje kapsamında başarılı bir fırlatma beklediklerini, uyduların önemli bir bölümünün Türksat mühendisleri tarafından yerli imkanlarla üretileceğini bildirdi. 

5A uydusunun 31 derece doğu yörüngesinde işletileceğini belirten Arslan, şunları kaydetti:

"Bu sayede 42 derece ve 50 derece doğu boylamlarına ilave olarak, 31 derece doğu yörüngesinden kiralık uydular yerine kendi uydumuz ile haberleşme imkanı sağlanacak. Türksat 5B uydusuyla ise 42 derece doğu yörüngesinde gerek Doğrudan Eve Yayınları (DTH), gerekse data haberleşmesi bakımından çok geniş bir kapasite hizmete sunulacak. Yine bu iki uydumuz en yüksek yerlilik oranı ile tamamlanmış olacak. Uydu ve uzay teknolojilerinin geliştirilmesi noktasında biz siyasi irade olarak bu konuda kararlı bir duruş sergiliyoruz. Son 15 yıldır Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Başbakanımızın bakanlığı dahil önderliği ve himayelerinde çok mesafe aldık, bundan sonra da almamız gerekiyor."

Sektörün hızlandığını ifade eden Arslan, takip eden değil, takip edilen olmak için aynı hızda çalışılması gerektiğini söyledi.

Bakan Arslan, konuşmasının ardından İstanbul Yeni Havalimanı, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne bağlı olan Nenehatun Arama ve Kurtarma Gemisi'ne video konferans ile bağlanarak Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ/TAI) Genel Müdürü Temel Kotil, İGA Havalimanları İnşaatı Üst Yöneticisi (CEO) Yusuf Akçayoğlu ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Hızırreis Deniz'den çalışmalar hakkında bilgi aldı.