Bakan Arslan, yaptığı açıklamada, İstanbul'a yapılacak yeni havalimanında yakın zamanda incelemelerde bulunduğunu anımsatarak, ilerlemelerin memnuniyet verici olduğunu söyledi.
Birbirini tamamlayan ve takip eden birçok çalışmanın aynı anda yürütüldüğünü vurgulayan Arslan, havalimanının ilk etabının 29 Ekim 2018'e yetişmesine ilişkin herhangi bir sıkıntının olmadığının altını çizdi.
Arslan, şubat ayında birinci pistin uçakların inebileceği hale geldiğine işaret etti. Söz konusu pistin Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce uygun olduğunun bildirildiğini anlatan Arslan şunları kaydetti:
"Bir tek gece uçuşu için ışıklandırılması ve enerji verilmesi gerekiyordu ki onu da yaptık. Enerji verildi, herhangi bir aksaklık yaşanmadı. Şu anda 24 saatlik periyotta o piste uçak inebilir hale geldi. 'Sayın Cumhurbaşkanımız ilk uçuşu yapabilir mi?' diye teklifimiz vardı ancak uçak hazır olduğu halde böyle bir organizasyon gerçekleşmedi. Pistimiz hazır, gerisi Sayın Cumhurbaşkanımızın takdiri diye belirlemiştik, böyle bir şey olmayacağı bize ifade edilmişti. Ancak önümüzdeki dönemde havalimanımız açılmadan önce Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı davet edeceğiz, onlar da 'olabilir' dediler. Hem pisti kullanacağız hem de terminalimizde çok ciddi ilerlemeler var onu da yerinde görebilmeleri için Sayın Cumhurbaşkanımızı davet edeceğiz."
Arslan, 29 Ekim'de açılışın gerçekleşmesinin ardından bir iki günlük periyotta havayolu şirketlerinin taşınmasına ilişkin işlemlerin tamamlanacağını ifade ederek, 30 Ekim itibarıyla hizmetlerin etap etap yeni havalimanından verilmeye başlanacağını sözlerine ekledi.
"Soy ağacı" hizmeti
Bakan Arslan, e-Devlet Kapısı üzerinden verilmeye başlayan "soy ağacı" hizmetine de değindi.
Söz konusu hizmetin yoğunluğa neden olduğunu anımsatan Arslan, her vatandaşın aynı anda 4-5 işlemi yapma girişimi nedeniyle kapasite sorununun ortaya çıktığını söyledi.
Arslan, İçişleri Bakanlığınca yapılan çalışmayla bunların hepsini aynı anda yapan ve vatandaşa bilgi veren mekanizmanın hizmete sunulduğunu ifade ederek, böylece sıkıntının ortadan kalktığını bildirdi.
Sistemde herhangi bir çökmenin meydana gelmediğini dile getiren Arslan, ancak aynı anda milyonlarca kişinin sisteme girmeye çalışması nedeniyle en sondaki kişilerin, sisteme erişemediğini bunun da sistemin çöktüğü yönünde bir algı ortaya çıkardığını kaydetti.
Soy ağacı uygulamasında herhangi bir sıkıntının olmadığını belirten Arslan, sistem kapasitesinin yaklaşık 3 kat büyüdüğünü işaret etti.
Arslan, söz konusu uygulamanın ardından şehitler listesinin de yeni bir hizmet olarak sisteme eklendiğini hatırlattı.
"İnternet ortamında çocuklarımızın ne yaptığını takip etmemiz gerekiyor"
Bakan Arslan cinsel istismar, çocuklara yönelik cinsel taciz gibi konularda mücadelenin devam ettiğini ifade ederek, son yaşanan olaylar çerçevesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu'nda, ilgili bakanlıkların yer aldığı bir komisyon kurulduğunu anımsattı.
İkinci toplantısını da yapan Komisyonun, önümüzdeki Bakanlar Kurulu'na bilgi vereceğini ifade eden Arslan, bu doğrultuda gerekli tedbirlerin alınacağını belirtti.
Arslan, çocuk tacizi ve istismarına yönelik sanal alemdeki mücadelenin ilgili yasal düzenleme çerçevesinde devam ettiğini kaydederek, zaman zaman Bakanlık ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) olarak yapılan uygulamalar nedeniyle "katı" olduklarına yönelik eleştirilerin geldiğini anlattı.
Söz konusu çalışmaların toplum yararına yapıldığını dile getiren Arslan, yanlışlıkların önlenmesine ilişkin düzenlemelere devam edeceklerinin altını çizdi.
Gerçek hayatta suç olan her şeyin sanal alemde de suç olduğuna dikkati çeken Arslan, gerçek hayatta anında müdahale edildiğini, sanal alemde ise tespitin yapılmasının ardından cezai müeyyidelerin uygulandığını kaydetti.
Arslan, toplumun bu konuda bilinçlenmesinin önemine dikkati çekerek, vatandaşlardan destek istedi.
Çocukların internet ortamındaki suçlardan korunmasına yönelik ücretsiz sunulan Güvenli İnternet hizmetinin kullanılmasını öneren Arslan, "Çocuklarımızı nasıl ki gerçek hayatta tehlikelerden korumak adına dikkatli ve koruyucu tavır sergiliyorsak, aynı şekilde internet ortamında da çocuklarımıza sahip çıkmamız gerekiyor. İnternet ortamında çocuklarımızın ne yaptığını takip etmemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Bakan Arslan, internet ortamındaki yayınlara ilişkin düzenlemeye de değinerek, bu yayınları yasaklamak gibi bir düşüncenin olmadığına dikkati çekti.
Yayıncılığı yanlış olanlara ilişkin kararların Radyo ve Televizyon Üst Kurulunca (RTÜK) alınacağını anlatan Arslan, söz konusu kararın bildirileceği BTK'nin, müeyyideleri uygulamak adına gereğini yapacağını kaydetti.
Bu konuda her türlü alt yapının BTK'de olduğunu, RTÜK tarafından gerekli denetimlerin yapılacağını dile getiren Arslan, "Bu tip yanlışlıkların olmaması ve bunların engellenmesi adına, BTK, uzmanları marifetiyle gerekli çalışmaları yapıyor, erişim engellenmesi de dahil gerekli müeyyideleri uyguluyordu. Ancak bundan sonra daha sistematik olarak yetkiyi almış olan RTÜK, bu konuda gerekli çalışmayı yapacak. Kararları RTÜK alacak, uygulamayı BTK yapacak." değerlendirmesinde bulundu.
"İlk defa raylı sistemi de içine alan YİD modelini öngörüyoruz"
Arslan, 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli'ne ilişkin sondajların yapıldığını, etüt proje çalışmalarının ise devam ettiğini ifade ederek, mühendislik çalışmalarının bitirilmesine bağlı olarak da çalışmaları devam eden projenin, bu sene içinde yap-işlet-devret (YİD) modeliyle ihale edileceğini söyledi.
İlk defa raylı sistemi de içine alan bir YİD modelini öngördüklerine dikkati çeken Arslan, raylı sistemlerde YİD modelinin uygulanmasının kolay olmadığını, karayoluyla birlikte olacağı için uygulanabilir hale geldiğini bildirdi.
Raylı sistem yatırımlarının çok pahalı olduğuna işaret eden Arslan, şöyle devam etti:
"Ancak uzunca bir süre kullanılacak ömre sahip. Bu da çok yap-işlet-devret modeline uymuyor. Ülke olarak biz, başlangıçta pahalı olan bu yatırımı yapıyoruz ancak 100 yıl boyunca kullanılacağı için de uzun vadede ekonomik oluyor. Fakat YİD'de finanse edilebilirliğini düşündüğünüz de 15-20 yılı geçince finanse edilebilir olmuyor ama karayolu geçişini de içinde barındırdığı için ikisi birlikte YİD modeline uygun hale gelecek. Bunu da mühendislik çalışmalarımız sonucunda kararlaştıracağız."