Arslan, yaptığı açıklamada, İspanya'nın Barselona şehrinde düzenlenen GSMA Dünya Mobil Kongresi 2018'e ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Her yıl şubat ayı sonunda düzenlenen ve 4 gün süren Dünya Mobil Kongresi'ne Türkiye'den GSM operatörleri, servis sağlayıcıları ve Bakanlıkça katılım sağlandığına işaret eden Arslan, yoğun ilgi gördüklerini ve bundan memnuniyet duyduklarını söyledi.
Arslan, ülkelerin 4,5G'nin ardından 2020 yılında 5G'ye geçmeyi hedeflediğine dikkati çekerek, Türkiye'nin de bu teknolojiyi kullanan, standart belirleme dahil, kural koyucu öncü ülkelerden biri olmak istediğini bildirdi.
5G'ye geçişin sadece söylemle olmayacağını, araştırmalar yapılması ve ürünler geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Arslan, "2020 yılında 5G'ye geçmeyi hedefleyen Türkiye'nin, yaptığı araştırmalar ve geliştirdiği ürünlerle bunu başarması gerekir. Türkiye olarak GSMA Dünya Mobil Kongresi'ne özellikle bu sene geniş katılım göstermemizin sebebi budur." diye konuştu.
Türkiye'nin 5G'ye geçiş sürecinde çok ciddi projeler ve ürünler geliştirdiğini anlatan Arslan, bunların da mobil kongresinde dünya pazarına sunulduğunu dile getirdi.
Arslan, kongrede dünyada neler yapıldığının, sektörün gelişiminde Türkiye'nin nasıl daha iyi yer alabileceğine ilişkin değerlenme şansı yakalandığının altını çizerek, "Biz bundan sonra çok daha güçlü şekilde burada yer alacağız." ifadesini kullandı.
Türkiye olarak katma değeri yüksek ürünlerin pazarlanabilmesi halinde 2023 ve sonraki hedeflere ulaşılabileceğini belirten Arslan, bilişim sektöründe Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun da olduğu alanda katma değeri yüksek ürünleri ihraç edebilir duruma gelmek istediklerini anlattı.
Arslan, katma değeri yüksek ürünlerin üretimi için çalışmalara devam edeceklerini, bu konuda her türlü desteği vermeyi sürdüreceklerini dile getirdi.
"4,5G'de gelinen nokta memnuniyet verici"
Bakan Arslan, 4,5G uygulaması konusunda gelinen noktanın memnuniyet verici olduğuna işaret ederek, büyük şehirlerde erişilen kapasiteyi kırsaldaki vatandaşın ayağına götürmek için Evrensel Hizmet Fonu'ndan yararlanarak birçok uygulamayı hayata geçirdiklerini söyledi.
Özellikle nüfus yoğunluğunun az olduğu yaklaşık 4 bin yerleşim yerinde çalışmaların devam ettiği bilgisini veren Arslan, "Hedefimiz 2023'e giderken en az bu kadar daha uygulama yapmak." dedi.
Dünyadaki uygulamalara iştirak etmek adına birçok yere giderek bilgi paylaşımında bulunduklarını hatırlatan Arslan, şöyle devam etti:
"Oralara gitmişken elbette bilişim altyapısını test etme şansı yakalıyoruz. Türkiye bu konuda ciddi mesafe almış durumda. Eskiden başka ülkelerden destek isteyen, bilgilerini paylaşmalarını bekleyen Türkiye'den, bugün teknolojisinin ve geldiği konumun hakkını veren, ülkelerin destek talep ettiği bir Türkiye'ye geldik. Bu bizi memnun etse de şımartmamalı."
Bilişim sektörünün hızla geliştiğine ve üretilen ürünlerin hızla tüketildiğine dikkati çeken Arslan, "Bizim de durmadan kendimizi yenilememiz gerekiyor. Anlık, dakikalarla eskiyen bir sektör. Geliştirdiğiniz bir ürünü geliştirmeye devam etmezseniz, ertesi gün bir başkası daha iyi bir ürünü piyasaya sürebiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Arslan, farklı bir atak için sektörün önünü açmak istediklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Fuarda gezerken Türk firma temsilcileriyle sohbet ettik. Küçük ve orta ölçekli şirketlerimiz de yazılımlar dahil 100 milyon dolarları bulan ürünler ihraç ediyorlar. Bu, Türkiye'deki sektörün büyümesi, yerlileşmesi ve millileşmesine bağlı olarak küçük ölçekli şirketleri desteklememizden kaynaklanıyor."
"e-Devlet'te ciddi mesafe alındı"
Türkiye olarak bilişim, portal ve e-ticaret sektöründe başka coğrafyalara açılabilme ve iş birliği yapabilme şansı yakaladıklarını belirten Arslan, e-Devlet alanında ciddi mesafe alındığını söyledi.
Arslan, e-Devlet Kapısı'nda 36,5 milyon kullanıcının, 418 kurum ve kuruluşun 2 bin 800 işlemi yapabildiğini, hedeflerinin yılsonuna kadar bütün kurum ve kuruluşların hizmetlerini e-Devlet'e taşımak olduğunu bildirdi.