Arslan, İstanbul Yeni Havalimanı'ndaki çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Proje hakkında "Dünyanın en büyük havalimanı projesinde finansal zorluk görünüyor." şeklinde haberler yapıldığına işaret eden Arslan, İstanbul Yeni Havalimanı Projesi'nin kamu-özel iş birliği kapsamında yap-işlet-devret (YİD) modeliyle gerçekleştirildiğini, bu tür projelerde en büyük riskin ise inşaat dönemlerinde olduğunu bildirdi.
İnşaatın kreditörlere ve sözleşme tarafı idarelere taahhüt edilen sürelerde tamamlanamamasının ya da yatırım dönemi maliyetlerinin öngörülen tutarlarda bitirilememesinin proje parametrelerinde değişikliklere neden olduğuna dikkati çeken Arslan, bunların da süre veya maliyet revizyonlarına yol açtığını ve ek finansman ihtiyacı doğurduğunu söyledi.
Arslan, İstanbul Yeni Havalimanı Projesi'nde yüzde 85'lik fiziki gerçekleşmenin yakalandığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Projenin bitirilmesi için öngörülen sürede hiçbir sarkma yaşanmamaktadır. Yüklenici konsorsiyum onaylı iş programına uygun olarak yatırımını aksaksız sürdürmektedir. Sadece proje sahasındaki zemin güçlendirmeleri nedeniyle ilk etap yatırım tutarı öngörülenin bir miktar üzerine çıkmış ve bu durumun yarattığı ek finansman ihtiyacının, sözleşme koşullarına göre yüzde 25'i şirket ortaklarınca öz kaynak olarak karşılanmıştır. Bakiyesinin ise kredi finansmanı yoluyla karşılanması için İGA tarafından finans taraflarıyla görüşmelere başlanmıştır. Bu durum, projenin mali darboğazından değil, maliyet artışından kaynaklı, sözleşmede yeri ve tanımı olan hükümler çerçevesinde olağan bir durumdur. Bugüne kadar birçok YİD projesinde de öngörülmeyen bu tip maliyet artışları çerçevesinde yapılan bir işlemdir."
Arslan, İstanbul Yeni Havalimanı Projesi'nin mali dengeleri ve gelirleri tatminkar olan bir prestij projesi olduğunu dile getirerek, projede herhangi bir darboğazın söz konusu olmadığını ve projenin öngörülen sürede tamamlanacağını bildirdi.