Arslan, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin yat turizminde Akdeniz’in en uğrak merkezlerinden biri olması için önemli çalışmalar yaptıklarını ifade ederek, Akdeniz çanağında 1 milyonun üzerinde yat bulunduğunu söyledi.
Yat turizminde aslan payını 1940'tan bu yana Fransa, İspanya ve İtalya'nın aldığını dile getiren Arslan, Türkiye'nin 2000'li yılların başına kadar yat limanlarına yönelik yatırımının çok sınırlı kalması sebebiyle yat turizminden aldığı payın çok düşük kaldığını ifade etti.
AK Parti hükümetinin göreve gelmesinden itibaren Türkiye'nin büyüklüğüne, denizci millet ve ülke kimliğine yakışacak yatırımlar yaptıklarını belirten Arslan, 15 yılda kıyı yapıları için 1 milyar 333 milyon lira harcadıklarını kaydetti.
Türkiye'nin 10 binin altında olan yat bağlama kapasitesinin, 61 yat limanında 24 bin 728'e yükseltildiğini anlatan Arslan, yat ve çekek yerlerinin sayısını ve niteliğini artıracak yatırımları sürdürdüklerini bildirdi.
Arslan, yat turizmi master planı sonuçlarına göre, yeni yat limanı yerleri ve ilave kapasiteler göz önüne alınarak 2023'te yat bağlama kapasitesini 30 bine çıkarmayı planladıklarına işaret ederek, yat turizminin gelişmesine yönelik altyapı yatırımlarının yanı sıra birçok düzenleme de yaptıklarının altını çizdi.
Yatların Türkiye'ye girişinde kolaylık sağlayacak yasal düzenlemelerle bürokrasiyi 1-1,5 günden dakikalar seviyesine çektiklerini vurgulayan Arslan, son imzalanan Yatlara Yapılacak Sağlık İşlemlerinin Yürütülmesine İlişkin İşbirliği Protokolü ile yatların yurda girişlerinde sağlık işlemlerinde de kolaylık sağladıklarını ifade etti.
Bakan Arslan, söz konusu protokolle Elektronik Seyir İzin Belgesi Sistemine, Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğünün de entegre hale getirildiğini belirterek, 10 Nisan'dan itibaren sistemin kullanılmaya başlandığını aktardı. Arslan, bu çerçevede yurtdışından Türkiye'ye giriş yapan net 50 tondan küçük yatların sağlık işlemleri onayının artık elektronik ortamda 5 dakikada alınabileceğini bildirdi.