Turhan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunda (BTK) düzenlenen Satcom Vision Yeni Uydu Teknolojileri Konferansı’nın açılışında yaptığı konuşmada, insanoğlunun var olduğu günden beri haberleşme ihtiyacı hissettiğini ve bu ihtiyacını çağının teknolojisine göre bir şekilde karşıladığını söyledi.
İletişim için bazen duman, bazen güvercin, bazen de binek posta araçlarının kullanıldığını anımsatan Turhan, sanayi devrimiyle makinelerin, haberleşmenin önemli unsuru haline geldiğini ve nihayet telgraf, telefon, internet ve uydu teknolojilerinin kullanılmaya başlandığını belirtti.
Bunların doğal sonucu olan yenilikçi teknolojilerin ise haberleşme paradigmalarını kökten değiştirdiğine dikkati çeken Turhan, günümüzde haberleşme sistemlerinde ulaşılan en üst teknolojilerden birinin de uydu sistemleri olduğunu bildirdi.
Turhan, ilk olarak 1940'lı yıllarda ortaya çıkan, uyduları kullanarak haberleşme fikrinin 1957'de gerçeğe dönüştüğünü dile getirerek, uzaya gönderilen ilk uyduların askeri amaçlı olarak kullanıldığını ve bunların ticari uydulara da öncülük ettiğini anlattı.
Nisan 1965'te, uzaya gönderilen uyduyla küresel ölçekli uydu haberleşme çağının başladığına işaret eden Turhan, "İhtiyaçlar yeniliğin anasıdır" sözünün, uydu teknolojilerinin gelişimini de çok güzel ifade ettiğini kaydetti.
Uydu teknolojisinin son derece karmaşık unsurların bir araya gelmesinden temayüz eden oldukça girift teknoloji olmasına rağmen zaman içinde pek çok devletin iştigal ettiği bir rekabet alanına dönüştüğünü vurgulayan Turhan, Türkiye'de küresel uydu hizmetlerinin aktörleri arasına girme adına son yıllarda çok önemli adımlar atıldığını söyledi.
"Dünya yörüngesinde bin 886 uydu faaliyet gösteriyor"
Türkiye'nin Uluslararası Haberleşme Uyduları Organizasyonu (INTELSAT), Avrupa Uydu Haberleşme Örgütünü (EUTELSAT) ve Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Organizasyonu (INMARSAT) gibi kuruluşların üyesi olduğunu belirten Turhan, uzaya gönderilen ilk insan yapımı araç olan Sputnik'ten beri uzaydaki yapay uydu sayısının binlere ulaştığını ifade etti.
Turhan, dünya yörüngesi üzerinde 792 haberleşme uydusu, 661 yer gözlem uydusu, 213 teknoloji geliştirme uydusu, 121 navigasyon/konumlama uydusu, 76 uzay araştırma uydusu ve 23 dünya araştırma uydusu olmak üzere toplamda bin 886 uydunun faaliyet gösterdiğini bildirdi.
Bu uyduların 826'sının ticari, 523'ünün kamusal, 399'unun askeri ve 138'inin de sivil kullanıma hizmet verdiğini anlatan Turhan, "Uydu sayısı az olan ülkeler genellikle bu uyduları ticari amaçla kullanmakla birlikte uydu sayısı fazla olan ülkeler, uyduları ticari, askeri, gözlem ve hatta araştırma, geliştirme amaçlı kullanmaktadır." diye sözlerine ekledi.
Turhan, Avrupa'daki toplam uydu kullanımının son yıllarda standart kapasitedeki durgunluğun devam etmesiyle gelecek 10 yıl içinde düşeceğinin tahmin edildiğine dikkati çekerek, yüksek kapasiteli uydu kullanımındaki artışın, kısmen devam edeceğini ve pazardaki genişlemeyi tek başına belirleyeceğini bildirdi.
"Uydu sektöründe yeni iş birliğine ihtiyaç duyulacak"
Sektöre sunulan uydu kapasite arzının arttığını, yakın gelecekte teknolojik gelişmelerin, uydu kapasitesi talebini yükselteceğini dile getiren Turhan, uydu sektöründe kaydedilen gelişmeler ve daralan pazar yüzünden maliyetleri azaltmaya ve paylaşıma yönelik yeni iş birliği imkanlarına ihtiyaç duyulacağını söyledi.
Türkiye'de Türksat'ın, Avrupa'dan Asya'ya uzanan geniş bir coğrafyada, uydular üzerinden ses, veri, internet, TV ve radyo yayıncılık hizmetleri sağlayarak, karasal altyapının olmadığı bölgelerde müşterilerin ihtiyaçlarına yönelik esnek çözümler sunduğunu belirten Turhan, 2020 ve 2021'de uzaya fırlatılacak iki uydu ile hem kapsama alanını hem de sunacağı kapasiteyi artırmayı amaçladıklarını kaydetti.
Yerli ve milli uydu vurgusu
Turhan, 2020'de 31 derece doğu lokasyonuna atılacak Türksat 5A uydusu ve 2021'de 42 derece doğu lokasyonuna atılacak Türksat 5B uydusuyla özellikle Ka-band kapasitesinin, mevcut kapasitenin 15 katına çıkacağını belirterek, Türksat 5B haberleşme uydusu üzerinde planlanan Ka-band kapasitesiyle özellikle ticari gemiler ile havayolları pazarına odaklanıldığının altını çizdi.
Böylece Orta Doğu’nun tamamı, Basra Körfezi, Kızıldeniz, Akdeniz, Kuzey ve Doğu Afrika, Nijerya, Güney Afrika ve yakın komşu ülkelerin kapsama alanına dahil edilerek sektörde önemli bir konuma erişmeyi amaçladıklarına işaret eden Turhan, ilk yerli haberleşme uydu projesi Türksat 6A'da da tasarım aşamasının sonuna yaklaşıldığını ve tasarlanan uydunun yeterlilik test modellerinin üretimine başlandığını ifade etti.
Turhan, Türkiye'nin haberleşme uydusu üretebilen 10 ülke arasında yer almasını sağlayacak projenin de 2020'de tamamlanmasını planladıklarını belirterek, "Her hal ve şartta nihai hedefimiz, Türkiye'yi, yerli ve milli teknolojiyle uydu üretebilen, uydu fırlatabilen ve dünya uydu pazarından yüksek pay alabilen ülkeler arasına katılabilmektir. Bunları yakın dönem içinde gerçekleştireceğiz." değerlendirmesinde bulundu.